तुर्की में devlet का क्या मतलब है?

तुर्की में devlet शब्द का क्या अर्थ है? लेख में तुर्की में devlet का उपयोग करने के तरीके के बारे में द्विभाषी उदाहरणों और निर्देशों के साथ-साथ पूर्ण अर्थ, उच्चारण की व्याख्या की गई है।

तुर्की में devlet शब्द का अर्थ देश, राज्य, राष्ट्र, सार्वभौमिक राष्ट्र है। अधिक जानने के लिए, कृपया नीचे विवरण देखें।

उच्चारण सुनें

devlet शब्द का अर्थ

देश

noun

Birleşmiş aileler toplum ve devlet için bir nimettir.
एकता से रहनेवाले ऐसे परिवार, आपके समाज और यहाँ तक कि आपके देश के लिए आशीष हैं।

राज्य

noun

Sadece savcılarla değil, yasamacılarla, devlet hapishaneleri ve yerel hapishanelerdeki mahkûmlarla da görüştük.
हम न केवल अभियोक्ताओं से या वकीलों से मिले, बल्कि हमारे राज्य और स्थानीय जेलों के कैदियों से भी मिले।

राष्ट्र

noun

Yeni kurulan birçok bağımsız devlet, din ve siyaseti birbirinden ayırarak büyük oranda laikliği benimsedi.
नए स्वतंत्र राष्ट्र ज़्यादातर धर्मनिर्पेक्षता का सिद्धांत मानते थे जिसमें चर्च और सरकार की अपनी-अपनी जगह थी।

सार्वभौमिक राष्ट्र

proper

और उदाहरण देखें

Firavun en sonunda İsraillilerin gitmesine izin verinceye dek, Yehova bu güçlü dünya devletinin başına belalar getirdi.
वह उस सामर्थी विश्व शक्ति पर विपत्तियाँ लाया जब तक कि फ़िरौन ने अंततः इस्राएलियों को जाने न दिया।
Ayrıca kararda “yetkililerin böyle davranışlara müdahale etmemesinin tek sonucunun, halkın adalete ve devletin kanunları uygulamasına duyduğu güveni sarsmak olduğu” belirtildi.
लेकिन उनकी इस लापरवाही से जनता का कानून और सरकार पर से भरोसा उठ गया है।”
O yıldan itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde tüm yayınlar, karşılığında bağış yapılabileceği belirtilmeden sunulmaya başlandı.
उस साल से अमरीका में किताबों-पत्रिकाओं के लिए दान की रकम तय करना बंद कर दिया गया और यह पूरी तरह लोगों पर छोड़ दिया गया कि वे जितना चाहे उतना दान दे सकते हैं।
Devletler genelde bu meseleleri doğru anlamıyor.
सरकारें अपने आप सही तरीके से ये चीज़ें नहीं चुनतीं।
Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan genç bir adam olan Jack, Kutsal Kitap ilkelerini uygulayan bir ailede büyüdü.
अमरीका में, जैक नाम के एक जवान की परवरिश ऐसे परिवार में हुई, जो बाइबल के सिद्धांतों पर चलता है।
MS 1. yüzyılda kurulmuştur ve MS 301'de bir devlet dini haline gelen Hristiyanlığın ilk mezhebi olmuştur.
इसकी स्थापना 1 शताब्दी ईस्वी में हुई थी, और 301 ईस्वी में ईसाई धर्म की पहली शाखा बन गई जो राज्य धर्म बन गई।
Orada böbrek taşlarının ortalama büyüklüğü 2-3 santimetredir; buna karşın, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinde ortalama taş büyüklüğü bir santimetredir.
यह भी अनुमान लगाया गया है कि पुलिस कुल गैरकानूनी नशीली दवाओं का ५ से १० प्रतिशत ही ज़ब्त कर पाती है।
Komünist devletin faaliyetlerine katılmadıklarından, kardeşlerin birçoğunun işini kaybettiğini ve hapsedildiğini öğrenmişti.
उन्हें पता चला कि बहुत-से भाइयों को नौकरी से निकाल दिया गया या जेल जाना पड़ा क्योंकि उन्होंने कम्यूनिस्ट सरकार के कामों में हिस्सा लेने से इनकार कर दिया था।
Ana madde: Lost (3. sezon) 23 bölümden oluşan 3. sezon, Birleşik Devletler ve Kanada'da 4 Ekim 2006'da yayınlanmaya başlandı ve çarşamba akşamları saat 21.00'da gösterildi.
सत्र 3 में 23 प्रकरण है जिसका प्रसारण 4 अक्टूबर 2006 से अमेरिका और कनाडा में बुधवार रात्री 9:00 बजे होता था।
Bir yazar da şunları belirtti: “[Amerika Birleşik Devletlerinde] her yıl, mağazalardan tahminen on milyar dolar (yaklaşık 500 trilyon Türk Lirası) değerinde mal . . . . yağmalanıyor, aşırılıyor ya da başka herhangi bir şekilde çalınıyor.
एक लेखक ने रिपोर्ट किया: “[अमरीका में] हर साल अनुमानित दस अरब डॉलर की उपभोक्ता सामग्री फुटकर दुकानों से . . . चुराई, लूटी, छीनी, या अन्य तरीक़ों से ग़ायब की जाती है।
Okuyucuların Soruları: İsa’nın takipçileri devlet memurlarına hediye ya da para vermenin uygun olup olmadığına nasıl karar verebilir?
आपने पूछा: मसीही कैसे तय कर सकते हैं कि सरकारी कर्मचारियों को तोहफा (गिफ्ट) या बख्शिश (टिप) देना सही है या नहीं?
FDA Consumer dergisi, göğüs kanserinden kaynaklanan ölümlerin Amerika Birleşik Devletleri gibi yağ ve hayvansal protein tüketiminin fazla olduğu ülkelerde en yüksek oranda olduğunu belirtti.
पत्रिका एफडीए कन्ज़्यूमर ने कहा कि स्तन कैंसर की मृत्यु दर अमरीका जैसे देशों में सबसे अधिक थी, जहाँ चर्बी और पशु प्रोटीन का सेवन ज़्यादा है।
Evet, Amerika Birleşik Devletlerindeki çiftliklerde maddi yararlar elde etme fırsatlarım oldu.
जी हाँ, अमरीका के खेतों से भौतिक लाभ प्राप्त करने के लिए मेरे पास अवसर थे।
Roma’da devleti yıkmak için düzenlenen birçok komploya dikkati çektikten sonra muhaliflerine, komplocuların Hıristiyanlar değil, paganlar arasından çıktığını hatırlattı.
फिर उसने विरोधियों का ध्यान इस बात की ओर दिलाया कि रोमी सरकार का तख्ता पलटने की जो बार-बार कोशिशें की गयी थीं, उनके पीछे मसीहियों का नहीं बल्कि विधर्मियों का हाथ था।
Örneğin ihtiyarlar yaşlı anne babanın devletin sunduğu hizmetler hakkında bilgi almasına ya da bu düzenlemelerden yararlanmasına yardım edebilir.
मिसाल के लिए, प्राचीन शायद बुज़ुर्गों को यह जानने में मदद दे सकते हैं कि सरकार या दूसरे संगठनों की तरफ से क्या-क्या सेवाएँ उपलब्ध हैं।
1963 - Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John F. Kennedy Dallas'ta öldürüldü.
1963 – डलास (टेक्सास) में सं.रा. अमेरिका के राष्ट्रपति जॉन एफ॰ केनेडी की हत्या।
Bu kadın, hiçbir Yehova’nın Şahidini şahsen tanımadığını, sadece devlet televizyonunda onlara yöneltilen suçlamaları işittiğini söyledi.
स्त्री ने अपनी गलती मानते हुए कहा कि वह किसी भी यहोवा के साक्षी को निजी तौर पर नहीं जानती, उसने तो सिर्फ टेलीविज़न पर राष्ट्रीय कार्यक्रम में यहोवा के साक्षियों पर इलज़ाम लगाते सुना था।
18 Hizmetimiz nedeniyle zaman zaman devlet görevlilerinin önüne çıkarılabiliriz.
१८ कभी-कभार हमारी सेवकाई हमें शायद जन अधिकारियों के सामने लाकर खड़ी कर दे।
Sonra devlet ‘kötülük işleyenleri cezalandırmak’ ve ‘iyilik işleyenleri methetmek’ üzere yetkisini kullanır.—I. Petrus 2:14.
तब सरकार अपना अधिकार “उसके क्रोध के अनुसार बुरे काम करनेवाले को दण्ड देने,” या “कुकर्मियों को दण्ड देने” में उपयोग करती है।—१ पतरस २:१४.
Vaftizimizden kısa süre sonra onlar Amerika Birleşik Devletlerinin Doğu Kıyısında ihtiyacın daha büyük olduğu bir kasabaya taşındılar.
हमारे बपतिस्मे के कुछ ही समय बाद वे अमरीका के पूर्वी तट पर एक नगर में जहाँ ज़्यादा ज़रूरत थी वहाँ जा बसे।
Yadav 1991-1994 yılları arasında Nepal Kongresi hükümetinde Sağlıktan Sorumlu Devlet Bakanıydı.
यादव 1991-1994 की नेपाली कांग्रेस सरकार में स्वास्थ्य के लिए राज्य मंत्री थे।
Rutherford birader etkili, başarılı bir konuşmacıydı; o bir avukat olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin Yüksek Mahkemesinde Yehova’nın Şahitlerinin davalarını savundu.
भाई रदरफर्ड एक वकील रह चुके थे और उन्होंने यहोवा के साक्षियों के लिए अमरीका के उच्चतम न्यायालय में कई मुकद्दमे लड़े थे। उनके भाषण देने का तरीका बड़ा ही ज़बरदस्त और असरदार था।
Bir medya-gözlem grubu, Amerika Birleşik Devletleri’nde kentsel 52 yerleşim alanındaki 102 yerel TV’nin haber yayınını içerik ve sunuş açısından analiz ettikten sonra bu programların sadece yüzde 41,3’ünün gerçekten haber içerikli olduğunu ortaya çıkardı.
अमरीका के 52 बड़े शहरों में 102 चैनलों का सर्वे किया गया। इससे पता चला कि टीवी पर जो खबरों के कार्यक्रम आते हैं उनमें सिर्फ 41.3 प्रतिशत समय ही खबरों को दिया जाता है।
Udall, Amerika Birleşik Devletleri’nden söz ederken şöyle dedi: “Güzelliklerin yok olduğu, çirkinliklerin arttığı, açık alanların azaldığı, kirlilik ve gürültünün günbegün tüm çevreyi mahvettiği bir ülkede yaşıyoruz.”
यूडॉल अमरीका का ज़िक्र करते हुए कहते हैं: “हम ऐसे देश में रहते हैं जहाँ की खूबसूरती फना होती जा रही है और गंदगी बढ़ती जा रही है, खुले मैदान गायब होते जा रहे हैं। और बढ़ते प्रदूषण, शोरगुल और पेड़-पौधों की बीमारियों की मार वातावरण पर पड़ रही है।”
Amerika Birleşik Devletlerinde İlk Hizmet Yıllarımız
अमरीका में हमारी आरंभिक सेवकाई

आइए जानें तुर्की

तो अब जब आप तुर्की में devlet के अर्थ के बारे में अधिक जानते हैं, तो आप सीख सकते हैं कि चयनित उदाहरणों के माध्यम से उनका उपयोग कैसे करें और कैसे करें उन्हें पढ़ें। और हमारे द्वारा सुझाए गए संबंधित शब्दों को सीखना याद रखें। हमारी वेबसाइट लगातार नए शब्दों और नए उदाहरणों के साथ अपडेट हो रही है ताकि आप उन अन्य शब्दों के अर्थ देख सकें जिन्हें आप तुर्की में नहीं जानते हैं।

तुर्की के अपडेटेड शब्द

क्या आप तुर्की के बारे में जानते हैं

तुर्की दुनिया भर में 65-73 मिलियन लोगों द्वारा बोली जाने वाली भाषा है, जो इसे तुर्क परिवार में सबसे अधिक बोली जाने वाली भाषा बनाती है। ये स्पीकर ज्यादातर तुर्की में रहते हैं, साइप्रस, बुल्गारिया, ग्रीस और पूर्वी यूरोप में कहीं और कम संख्या में हैं। तुर्की भी पश्चिमी यूरोप के कई अप्रवासियों द्वारा बोली जाती है, खासकर जर्मनी में।