तुर्की में kuraklık का क्या मतलब है?
तुर्की में kuraklık शब्द का क्या अर्थ है? लेख में तुर्की में kuraklık का उपयोग करने के तरीके के बारे में द्विभाषी उदाहरणों और निर्देशों के साथ-साथ पूर्ण अर्थ, उच्चारण की व्याख्या की गई है।
तुर्की में kuraklık शब्द का अर्थ सूखा है। अधिक जानने के लिए, कृपया नीचे विवरण देखें।
kuraklık शब्द का अर्थ
सूखाnoun Kırallar kitabının yazarı İsrail’de şiddetli bir kuraklık olduğunu anlatır. उदाहरण के लिए, १ राजा का लेखक इस्राएल में पड़े प्रचंड सूखे के बारे में बताता है। |
और उदाहरण देखें
Bir kuraklık baş gösterir ve insan faaliyetleri sona erer. इसकी वजह से सूखा पड़ता है और इंसानों के काम-काज ठप्प पड़ जाते हैं। |
Örneğin, en üst solda çim var, "Eragrostis nindensis" adı verilir, "Eragrostis tef" adında yakın bir akrabası var -- çoğunuz "teff" olarak bilebilirsiniz -- Etiyopya'da temel bir gıdadır, glutensizdir ve kuraklığa dayanıklı yapmak istediğimiz bir şey. इसलिये ऊपर बाय तरफ किनारे पर, उदाहरण के लिये, है एक घास्, उसे एराग्रोस्टिस निंडेंसिस बुलाते हैँ, उसको एक नजदीकी रिस्तेदार उसे एराग्रोस्टिस टेफ बुलाते हैँ-- आप मेँ से बहुत लोग उसे "टेफ्" की नाम से जानते--ओ इथ्योपिया मेँ एक मूल भोजन है, यह लस- मुक्त है, और वे कुछ हम सूखा सहिष्णु बनाना चाहते हैं। |
■ 1997-1998: El Niño’yla ilgili sel ve kuraklıklara ilişkin oldukça başarılı ilk bölgesel tahminlere rağmen, yaklaşık 2.100 kişi yaşamını yitirdi ve dünya çapında yaklaşık 33 milyar dolarlık hasar meydana geldi. ■ 1997-98: एल नीन्यो की वज़ह से बाढ़ और अकाल का सबसे पहला और सबसे कामयाब पूर्वानुमान लगाया गया था, फिर भी करीब 2,100 लोगों की जानें गईं और दुनिया-भर में लगभग 33 अरब डॉलर की संपत्ति को नुकसान पहुँचा। |
Çünkü toprak kuraklıkla vurulmuştu ve tahıl mevsimi tahıl vermedi; ve Nefililer’in toprakları olduğu gibi Lamanlılar’ın toprakları da dahil bütün yeryüzü lanetlenmişti; bu şekilde cezalandırıldılar; sonuçta kötülerin bulunduğu bölgelerde binlerce insan telef oldu. क्योंकि नष्ट किये जाने के कारण धरती सूख गई थी, और उपज के मौसम में अनाज नहीं उगा पाई; और पूरी धरती नष्ट हो गई थी, यहां तक कि लमनाइयों और नफाइयों की भी, इसलिए उनका विनाश हुआ जिससे कि प्रदेश के अधिक दुष्कर्मी हिस्से में हजारों की संख्या में लोग नष्ट हुए । |
Kuraklık ve kıtlıkla geçen uzun bir dönemin sonlarına doğru, bu dul kadının yiyeceği neredeyse bitmişti. लंबे समय से चल रहा सूखा और अकाल अब खत्म होनेवाला था। मगर इसकी वजह से इस विधवा की भोजन-सामग्री भी खत्म हो रही थी। |
Zeytin ağacının gövdesi şiddetli bir kuraklıkta kurusa bile, yağmur yağdığında köklerinden çıkan filizlerle yeniden canlanabilir, “körpe bir bitki gibi dal verir” जब लंबे समय के अकाल के बाद बारिश होती है, तो जैतून के पेड़ का सूखा ठूँठ फिर पनप जाता है और उसकी जड़ों से अंकुर फूटते हैं और इस तरह नए “पौधे के समान उस से शाखाएँ” फूटती हैं |
Kuraklık, çölleşme ve ormansızlaşma ülkeyi yoksullaştırdığı zaman bunun acısını kendisi de çekeceğinden çevre onu ilgilendirir. यह वातावरण उसके लिए अर्थ रखता है, क्योंकि जब क्षेत्र में सूखा पड़ता है, भूमि बंजर हो जाती है और जंगल कट जाते हैं तो वह भी कष्ट उठाती है। |
(İbraniler 12:5, 6) Üstelik, kuraklık sırasında hayatta kalabilmek için nasıl bir zeytin ağacının uzaklara dek giden kökleri olması gerekirse, bizim de deneme ve zulümlere dayanabilmemiz için ruhi köklerimizi kuvvetlendirmemiz gerekir.—Matta 13:21; Koloseliler 2:6, 7. (इब्रानियों 12:5, 6) साथ ही, जिस तरह जैतून की जड़ें मज़बूत होने की वज़ह से वह सूखे का भी सामना कर पाता है, उसी तरह अगर हम सच्चाई में मज़बूत बने रहें, तो हम हर मुश्किल और विरोध का सामना कर पाएँगे।—मत्ती 13:21; कुलुस्सियों 2:6, 7. |
Aşağılarda kalan vadideki ağaçlar çoktan susuzluktan ölürken, bu kökler zeytin ağacının taşlı yamaçlarda kuraklığa dayanmasına olanak tanır. ऐसी मज़बूत जड़ों के कारण जैतून पेड़ पथरीली ढलानों पर भी अच्छी तरह फलते हैं और इन पर सूखे का कोई असर नहीं होता जबकि बाकी पेड़ पानी की कमी होने पर मर जाते हैं। |
Geçen hizmet yılında Mozambik’te birçok kişi kötü giden hasat ve kuraklık nedeniyle kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. बीते सेवा साल के दौरान, मोज़म्बिक में कइयों को अकाल का सामना करना पड़ा क्योंकि वहाँ सूखा पड़ गया था और फसलें बरबाद हो गयी थीं। |
Böyle çok yağmur alan bir bölgenin, büyük bir kuraklık yaşamasına inanmak zordur. इस बात पर विश्वास करना बड़ा मुश्किल है कि इतनी बारिश होने के बावजूद यहाँ पानी की तंगी रहती है। |
Kerabai ''Kuraklığın farkında değil misin? केराबाई ने कहा, "तुम्हें एहसास भी है कि भयानक सूखा पड़ा है? |
İlya’nın günlerinde, uzun süren bir kuraklık yüzünden Tsarefat’ta yaşayan bir dul kadınla küçük oğlu da dahil birçok kişi açlıkla yüz yüze bulunuyordu. एलिय्याह के दिनों में, जब कई दिनों तक सूखा पड़ा, तो बहुत-से लोगों के भूखों मरने की नौबत आ गयी। इनमें सारपत नगर की विधवा और उसका बेटा भी था। |
Siyasi kültürümüzü değiştirmek için Avustralya'daki gibi bir kuraklık yaşamayı bekleyemeyiz. हम सूखे के प्रकार का इन्तजा़र नही कर सकते। आस्ट्रेलिया को हमारी राजनीतिक संस्कृति बदलनी होगी। |
Uzun süreli bir kuraklık, yaşlı bir zeytin ağacını ciddi şekilde kurutsa bile, pörsümüş kütük yeniden canlanabilir. अगर बहुत समय तक सूखा पड़े तो जैतून पेड़ पूरी तरह सूख जाता है और उसका ठूँठ कुम्हला जाता है मगर फिर भी उसमें दोबारा जान आ सकती है। |
Yehova yüz yılı aşkın bir süre önce şehrin “suları üzerine kuraklık” geleceğini ve ‘onların kuruyacağını’ bildirmişti. इससे करीब सौ साल पहले एक और भविष्यवाणी में यहोवा ने कहा था: “उसके [बाबुल के] जलाशयों पर सूखा पड़ेगा, और वे सूख जाएंगे!” |
Bazı yörelerde yağışlar daha da yoğunlaşırken, başka yerlerde kuraklıklar daha uzun süreli hale gelebilir. कुछ इलाकों में लंबे समय तक सूखा पड़ सकता है, जबकि दूसरे इलाकों में भारी वर्षा हो सकती है। |
Peter ve Rosemary Grant önderliğindeki bir araştırma grubu 1970’li yıllarda bu ispinozları incelemeye başladı ve bir yıllık bir kuraklığın ardından biraz daha büyük gagaları olan ispinozların daha küçük gagaları olanlara kıyasla daha kolay hayatta kaldığını buldu. सन् 1970 के दशक में एक खोजकर्ता दल ने, जिसकी अगुवाई पीटर और रोज़मेरी ग्रांट ने की थी, इन पक्षियों पर अध्ययन करना शुरू किया। उन्होंने पाया कि गलापगस द्वीप-समूह में एक साल सूखा पड़ने के बाद, बड़ी चोंचवाले पक्षी ज़िंदा बच गए जबकि छोटी चोंचवाले पक्षी मर गए। |
Birçok yerde fakir çiftçiler, dikenle, çalıyla, verimsiz toprakla, genişleyen çöllerle, kuraklıkla ve tahrip edici çekirge baskınlarıyla uğraşmakta. अनेक जगहों में, अब ग़रीब किसान काँटों और ऊँटकटारों, अनुपजाऊ ज़मीन, बढ़नेवाले रेगिस्तान, सूखे, और टिड्डियों के विध्वंसक हमलों से मुक़ाबला करते हैं। |
Bu yüzden Yehova, bir kuraklığın olacağını Ahab’a bildirmesi için İlya’yı gönderdi. İlya sona ereceğini bildirene kadar kuraklık devam edecekti (1. Krallar 17:1). इसलिए यहोवा ने एलिय्याह को अहाब के पास यह ऐलान करने के लिए भेजा कि देश में सूखा पड़ेगा और यह तब खत्म होगा, जब परमेश्वर का भविष्यवक्ता इसके अंत होने का ऐलान करेगा। |
Gür yapraklı kocaman ağaçlar görseniz, o bölgede kuraklık olduğunu düşünür müsünüz? जब आप बहुत-से बड़े-बड़े और घने पेड़ों को देखते हैं तो क्या आप कभी यह सोचेंगे कि उस इलाके में सूखा पड़ा है? |
Dolayısıyla İlya kuraklığın biteceğini “üçüncü yılda” bildirdiğinde, kuraklık neredeyse üç buçuk yıldır devam ediyordu. इसलिए जब एलियाह ने कहा कि “तीसरे साल” में सूखा खत्म होगा तो तब तक सूखा पड़े साढ़े तीन साल बीत चुके थे। |
Arkadaşım Heidi Cullins, kasırgalara isim verdiğimiz gibi kuraklıklara da isim verseydik, güneydoğudakini Katrina olarak adlandıracağımızı ve Atlanta'ya doğru yöneldiğini söylememiz gerekir demişti. मेरे मित्र हीदी कलिन्स कहते हैं कि अगर हम सूखे को भी नाम दे दें जैसे हम तूफ़ान को देते हैं उत्तर पूर्व में आये तूफ़ान को अब हम कैटरीना कह सकते हैं, और हम कहेंगे कि ये अटलांटा की तरफ़ बढ़ गया। |
İtaatli insanlık yıkıcı kasırgalardan, sismik deniz dalgalarından, su baskınlarından, kuraklıklardan veya başka doğal felaketlerden bir daha asla korkmayacak. फिर कभी आज्ञाकारी मनुष्यों को विनाशकारी बवंडर, समुद्री तूफान, बाढ़, सूखा या किसी अन्य प्राकृतिक विपदा का भय नहीं होगा। |
Uzun bir kuraklık ve açlık boyunca kendinin ve oğlunun sağ kalması için mücadele vermişti ve şimdi bu acı sonla karşı karşıyaydı. उसने ख़ुद को और अपने बेटे को लम्बे सूखे और अकाल के दौरान जीवित रखने के लिए संघर्ष किया था, और यह सब यहाँ आकर इस दुःखद परिणाम में समाप्त हुआ। |
आइए जानें तुर्की
तो अब जब आप तुर्की में kuraklık के अर्थ के बारे में अधिक जानते हैं, तो आप सीख सकते हैं कि चयनित उदाहरणों के माध्यम से उनका उपयोग कैसे करें और कैसे करें उन्हें पढ़ें। और हमारे द्वारा सुझाए गए संबंधित शब्दों को सीखना याद रखें। हमारी वेबसाइट लगातार नए शब्दों और नए उदाहरणों के साथ अपडेट हो रही है ताकि आप उन अन्य शब्दों के अर्थ देख सकें जिन्हें आप तुर्की में नहीं जानते हैं।
तुर्की के अपडेटेड शब्द
क्या आप तुर्की के बारे में जानते हैं
तुर्की दुनिया भर में 65-73 मिलियन लोगों द्वारा बोली जाने वाली भाषा है, जो इसे तुर्क परिवार में सबसे अधिक बोली जाने वाली भाषा बनाती है। ये स्पीकर ज्यादातर तुर्की में रहते हैं, साइप्रस, बुल्गारिया, ग्रीस और पूर्वी यूरोप में कहीं और कम संख्या में हैं। तुर्की भी पश्चिमी यूरोप के कई अप्रवासियों द्वारा बोली जाती है, खासकर जर्मनी में।