Endonezya içindeki loket ne anlama geliyor?

Endonezya'deki loket kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte loket'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki loket kelimesi makine, Makine, pandantif, makina, gişe anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

loket kelimesinin anlamı

makine

(machine)

Makine

(machine)

pandantif

(pendant)

makina

(machine)

gişe

(ticket window)

Daha fazla örneğe bakın

Kita tidak mau membuang waktu kita duduk di kemacetan, atau di loket jalan tol atau mencari- cari tempat parkir.
Zamanımızı trafikte bekleyerek, gişelerde durarak, ya da park etme yeri arayarak israf etmek istemeyiz.
Sewaktu loket bioskop yang memutar film bertema kekerasan geng dibuka, terjadilah perkelahian antar geng tepat di depan bioskop dan di antara orang-orang yang sedang antre untuk menonton film tersebut.
Sokak çetelerinin şiddetini gösteren bir film gösterime girdiğinde, çeteler hem sinema salonunun içinde, hem de bilet kuyruğunda birbirlerine girerler.
Sebagai ilustrasi: Seorang pria yang sedang antre di loket check-in bandara meminta maaf sewaktu kopernya menyenggol seorang wanita yang antre di sebelahnya.
Örneğin, bir havaalanının yolcu kabul kısmında kuyrukta duran bir adam, valiziyle yanında sıra bekleyen kadını hafifçe ittiğinden özür diledi.
Dari stasiun kereta api, para penumpang domestik dapat langsung ke loket check-in mereka, dan kemudian ke gerbang boarding tanpa harus naik atau turun tangga.
İç hat yolcuları tren istasyonundan doğruca kayıt yerlerine ve oradan hiç merdiven inip çıkmadan biniş kapısına ilerleyebilirler.
Loketku berada di antara pameran ini.
Kolyem sergilerin birinde.
Sampai ketemu di loket pembayaran setelah pacuan.
Yarıştan sonra ödeme gişesinde görüşürüz.
Karena lagunya direkam dalam ruangan itu dengan aku yang duduk di loket ini.
Çünkü o eser ben bu kabinde otururken bu odada kaydedildi.
Kita tidak mau membuang waktu kita duduk di kemacetan, atau di loket jalan tol atau mencari-cari tempat parkir.
Zamanımızı trafikte bekleyerek, gişelerde durarak, ya da park etme yeri arayarak israf etmek istemeyiz.
Tiket tersedia disana di loket.
Biletler şu tarafta, gişede satılıyor.
Apakah masih ada tiket di loket?
Bir yerlerde bilet gişesi var mı?
Bob akan memancing kasirnya menjauh dari tembakan ke bawah loket dan aku akan merangkak ke belakang kasir itu lalu aku akan menodong kepalanya.
Bob veznedarı gişenin hemen altındaki tüfekten uzağa çekecek ve ben de veznedarın arkasına dolanıp, kafasını geriye doğru şöyle çekeceğim.
Disini loket pembayaran pajak?
Burasi vergilerin ödendigi yer degilmi?
Sewaktu membahas par. 3, tanyakan kpd hadirin apa yg dapat dikatakan utk memulai diskusi Alkitab dlm beberapa situasi berikut ini: (1) sewaktu antre di loket pembayaran, (2) sewaktu menggunakan transportasi umum, (3) kpd tetangga yg sedang bekerja di halaman, (4) kpd rekan sekerja di tempat kerja, dan (5) kpd teman sekelas di sekolah.
3. paragrafı ele alırken dinleyicilere aşağıdaki durumlardan bazılarında bir Mukaddes Kitap sohbeti başlatmak üzere ne söylenebileceğini sorun: (1) Bir marketin kasasında kuyrukta beklerken, (2) toplu taşıma araçlarındayken, (3) bahçesinde çalışmakta olan birine, (4) işyerinizdeki bir arkadaşınıza ve (5) okulda sınıf arkadaşınıza.
Kita semua, termasuk anak-anak, dapat ikut serta dlm membagikan risalah kpd petugas pompa bensin, petugas loket jalan tol, dan orang-orang yg sdr jumpai dlm perjalanan.
Küçük çocuklar dahil herkes, yolculuk ederken benzincilere ve rastlanılan başka kişilere broşür sunabilir.
kapten Lee, Agen Lee, system sedang mendaftarkan 82% pengenalan wajah foto dari the loket.
Yüzbaşı Lee, Ajan Lee, sistem madalyondaki yüzle% 82 oranında benzeşen bir foto buldu.
Ini toko gadai, kawan, bukan loket informasi.
Burası rehin dükkanı ahbap, danışma kulübesi değil.
Ada orangtua di sini yang berdiri di belakang loket dan memberi uang ke orang lain jika mereka perlu ongkos.
Burada olan şu ki, veznede oturan bu adam yol parasına ihtiyaç duyan insanlara para verir.
Sewaktu ibunya sedang sibuk di loket, gadis kecil ini menghilang.
Annesi tezgâhta meşgulken, küçük kız ortadan kayboldu.
Ini benar-benar berbeda dengan pegawai di toko yang sama yang bekerja di loket rokok!
Bu durum, aynı marketin sigara satış reyonunda çalışan bir kişininkiyle ne büyük tezattır!
Uh, bisa buka loket lainnya untuk temanku ini?
Bu arkadaşıma da bir pencere açar mısın?

Endonezya öğrenelim

Artık loket'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.