Endonezya içindeki orang ne anlama geliyor?

Endonezya'deki orang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte orang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki orang kelimesi insan, kişi, Finlandiyalı, Kişiler anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

orang kelimesinin anlamı

insan

proper

Dia adalah orang yang baik, tetapi sesungguhnya, dia tidak terlalu pandai.
O iyi bir insan, şüphesiz, fakat çok akıllı değil.

kişi

noun

Bom waktu yang meledak di dalam bandara itu menewaskan tiga belas orang.
Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü.

Finlandiyalı

noun

Orang-orang Finlandia mungkin sedikit membosankan dan depresif, dan karenanya angka bunuh diri disana sangat tinggi
Finlandiyalılar belki biraz sıkıcı ve depresiftirler ve orada intihar oranları çok yüksektir,

Kişiler

Bukan cuma aku saja yang berpikir bahwa Tom bukanlah orang yang baik.
Burada Tom'un iyi bir adam olmadığını düşünen tek kişi ben değilim.

Daha fazla örneğe bakın

Lagipula kau tidak suka berkhotbah di depan banyak orang.
Zaten büyük kalabalıklara vaaz vermeyi hiç sevmedin.
Dengan orang lain selain pria yang seharusnya menikah denganku.
Evlenmem gereken adam dışında birisiyle özellikle.
Hal ini membutuhkan kedua orang tua untuk memberikan darah mereka.
Yapılabilmesi için iki ebeveynin de kanlarını vermesi gerekiyor.
8 Karena menaati perintah tersebut, hamba-hamba Allah di bumi dewasa ini berjumlah kira-kira tujuh juta orang.
8 Bu emirlere uyulması sonucunda Tanrı’nın yeryüzündeki hizmetçilerinin sayısı günümüzde yedi milyonu aşmıştır.
Anda akan mampu. memaklumkan dalam cara yang sederhana, lugas, dan mendalam kepercayaan inti yang Anda hargai sebagai anggota Gereja Yesus Kristus dari Orang-Orang Suci Zaman Akhir.
İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin bir üyesi olarak değer verdiğiniz bu temel inançları basit, doğrudan ve derin bir yoldan beyan etmeniz mümkün olacaktır.
+ 27 Raja pun akan berkabung;+ bahkan pemimpin akan berpakaian kehancuran,+ dan tangan orang-orang di negeri itu akan menjadi gemetar.
+ 27 Kral bile yasa gömülecek,+ beyler umutsuzluktan dehşete kapılacak+ ve memleket halkının eli ayağı tutmayacak.
8 Melalui satu orang Gembala-Nya, Yesus Kristus, Yehuwa mengikat suatu ”perjanjian damai” dengan domba-domba-Nya yang diberi makan dengan baik.
8 Yehova, tek Çobanı Mesih İsa vasıtasıyla, en iyi şekilde beslenen koyunlarıyla bir barış ahdi kesiyor.
Dan Saya memberikannya kembali, karena Saya tidak mau semua orang berpikir bahwa yang Saya lakukan, Saya lakukan hanya untuk uang -- Saya tidak.
Geri verdim çünkü hiç kimsenin yaptığım şeyi para için yaptığımı düşünmesini istemedim -- istemiyorum.
Hanya orang yang menyentuh " Death Note " yang bisa melihatku
Sadece Ölüm Defteri ne dokunanlar beni görebilir.
Siapa pun orangnya,
Görünüşe bakmadan
Dengan demikian, banyak orang yang tulus mendengar kabar baik dan mulai mempelajari Alkitab.
Böylelikle birçok samimi insan iyi haberi duydu ve Mukaddes Kitabı tetkik etmeye başladı.
(1 Samuel 25:41; 2 Raja 3:11) Orang tua, apakah kalian menganjurkan anak-anak dan remaja kalian untuk dengan ceria melakukan tugas apa pun yang diberikan kepada mereka, baik di Balai Kerajaan maupun di tempat kebaktian?
Samuel 25:41; II. Kırallar 3:11) Ana babalar, küçük ve ergenlik çağındaki çocuklarınıza –ister İbadet Salonunda, isterse de çevre veya bölge ibadeti yapılan bir yerde– herhangi bir görev verildiğinde, bu görevi sevinçle yerine getirmeleri için onları teşvik ediyor musunuz?
(Matius 11:19, Bode) Sering kali, mereka yang pergi dari rumah ke rumah melihat bukti bahwa malaikat yang membimbing mereka kepada orang-orang yang lapar dan haus akan kebenaran.
(Matta 11:19) Evden eve gidenler, çok defa meleklerin kendilerini adalete acıkmış veya susamış kişilere doğru sevk ettiklerine dair kanıtlar gördüler.
Kenapa tidak biarkan orang lain melakukannya?
Neden başkası yapmıyor?
Aku membuat semua orang di kamp ini dalam bahaya.
Bu kamptaki herkesi tehlikeye atıyorum.
Mengapa kau memperjuangkan orang seperti itu?
Öyle biri için niye bu kadar debeleniyorsun?
Orang Israel diperintahkan: ”Janganlah engkau pergi kian ke mari menyebarkan fitnah di antara orang-orang sebangsamu.”
İsraillilere şu emir verilmişti: “Kavmının arasında çekiştiricilik edip (iftira atıp) gezmiyeceksin.”
Semua orang tahu itu.
Herkes bunu biliyor.
Dalam beberapa kebudayaan, memanggil orang yang lebih tua dengan nama kecilnya dianggap tidak sopan, kecuali orang itu memintanya.
Bazı kültürlerde kişinin kendinden yaşça büyük birine, o bunu istemediği sürece ismiyle hitap etmesi kabalık sayılır.
Orang banyak yang menghina, hingga aku mulai percaya
İnsanlar seni o kadar aşağılıyor ki sen de inanmaya başlıyorsun
Apabila kita membantu orang lain, kita tidak hanya membantu mereka tetapi kita juga menikmati kebahagiaan dan kepuasan yang membuat beban kita sendiri lebih mudah dipikul. —Kisah 20:35.
Başkalarına kendimizden verdiğimizde, sadece onlara yardım etmiş olmayız, kendi yüklerimizi daha kolay taşınır kılan bir mutluluk ve doyum da tadarız.—Resullerin İşleri 20:35.
12 Yehezkiel diberi penglihatan dan berita untuk berbagai tujuan dan untuk bermacam-macam orang.
12 Hezekiel’e, farklı amaçlara hizmet eden ve farklı gruplara yöneltilen rüyet ve mesajlar verildi.
Kau memotret semua orang Untuk menunjukkan kalau kau orang yang sangat baik?
Herkesin fotoğrafını çekerek ne kadar iyi bir insan olduğunu mu göstermeye çalışıyorsun?
Pada zaman Yesus dan murid-muridnya, berita itu melegakan orang-orang Yahudi yang patah hati karena kefasikan di Israel dan yang merana karena ditawan tradisi-tradisi agama palsu dari Yudaisme pada abad pertama.
İsa ve öğrencilerinin günlerinde de, birinci yüzyıldaki Yahudiliğin sahte dinsel geleneklerinin esaretinde eriyip biten ve İsrail’de yapılan kötülüklerden ötürü “yüreği kırık” olan Yahudiler’e ferahlık getirdi.
”Pemabuk dan orang gelojoh akan jatuh miskin.” —Amsal 23:21.
“Obur ve içkici insan yoksulluğa düşer” (Özdeyişler 23:21).

Endonezya öğrenelim

Artık orang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.