Hintçe içindeki इधर~उधर ne anlama geliyor?
Hintçe'deki इधर~उधर kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte इधर~उधर'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki इधर~उधर kelimesi çevrede, get around to fırsat bulmak, şurada burada. get around ayakta ve sihhatte olmak, her yerde, yaklaşık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
इधर~उधर kelimesinin anlamı
çevrede(around) |
get around to fırsat bulmak(around) |
şurada burada. get around ayakta ve sihhatte olmak(around) |
her yerde(around) |
yaklaşık(around) |
Daha fazla örneğe bakın
इधर कुछ सालों से उनका कोई काम प्रदर्शन में नहीं दिखा है। Arada kalan yıllarda hiç ev işi yapmadı. |
लेकिन ये चीजोँ के लिये सही मेँ अच्छा है जो ज्यादा इधर उधर नही घूमते, जो चारोँ ओर घूमते हैँ इनके लिये अच्छा नही है| Ama bu çok fazla hareket etmeyen şeyler için gerçekten iyiyken, çevrede gezinen şeyler için o kadar da iyi değil. |
लेकिन अगर कहें "इधर भी खुदा है, उधर भी खुदा है" तो इसका अर्थ है के "इधर, उधर, हर जगह पर खुदाई हुई है" जिसका मतलब पहले वाक्य से बिलकुल भिन्न है। Dolayısıyla, "Allah her yerde hazır ve nazırdır", sözü de Cehm bin Safvan'ın başlattığı bu söze dayanmaktadır. |
“पत्थरवाह किए गए; आरे से चीरे गए; उन की परीक्षा की गई; तलवार से मारे गए; वे कंगाली में और क्लेश में और दुख भोगते हुए भेड़ों और बकरियों की खालें ओढ़े हुए, इधर उधर मारे मारे फिरे।” “Taşlandılar, testere ile biçildiler, imtihan olundular, kılıçla katlolunarak öldürüldüler; koyun postları ile, keçi derilerile dolaştılar; yoksulluk çektiler, sıkıntı gördüler, tahkir olundular.” |
यहाँ मूल भाषा में जिस शब्द का अनुवाद “घबरा” किया गया है, उसका मतलब है, “बार-बार पीछे मुड़कर देखना कि कहीं कोई खतरा तो नहीं” या “इधर-उधर ताकना, जैसे कोई तब करता है जब वह बहुत डरा हुआ होता है।” Dolayısıyla Yeni Dünya Çevirisi’nin gözden geçirilmiş İngilizce 2013 baskısında “etrafına bakınıp durma” ifadesi, “kaygıya kapılma” olarak tercüme edilmiştir. |
23 अब जब लमनाइयों ने देखा कि उनके भाई न तो उनकी तलवारों से भागे, न ही वे इधर-उधर भागे, परन्तु वे लेट गए और नष्ट हो गए, और तलवार के काटे जाने पर भी उन्होंने परमेश्वर की बड़ाई की— 23 Şimdi Lamanlılar, kardeşlerinin kılıçtan kaçmadıklarını ve sağa veya sola dönmediklerini, ama yere kapanıp öldüklerini ve hatta kılıcın altında ölürken bile Tanrı’ya şükrettiklerini görünce— |
जब कभी अच्छा मौसम होता है तो मैं बाहर जाकर लोगों से बात कर पाता हूँ। ये सब मैं अपनी व्हील-चेयर की वजह से कर पाता हूँ। यह मोटर से चलती है और इसे मैं अपनी ठोड़ी से इधर-उधर घुमाता हूँ। Ayrıca çenemle kontrol edebildiğim akülü bir tekerlekli sandalye sayesinde güzel havalarda dışarı çıkıp insanlarla konuşuyorum. |
उधर पहाड़ों की तरफ भाग जाओ, ताकि तुम इस शहर के साथ नाश होने से बच जाओ।’ Ölmek istemiyorsanız dağlara kaçın’ der. |
ऊँची-ऊँची लहरों के थपेड़ों से नाव तिनके की तरह इधर-उधर डोलने लगी और उसमें पानी भरने लगा। Tekne büyük dalgalar yüzünden sağa sola sallanıyor ve su alıyordu. |
तो मैं तालाब में घुस कर, इधर-उधर रेंग कर, अपने पैर से उन्हें उठाता था । Göllere girer, emekler ve topları ayak parmaklarımla toplardım. |
उन्होंने मेरे बिस्तरे को उलट-पलट दिया, मेरे बाइबल साहित्य इधर-उधर फेंक दिए और वार्ड में जहाँ मैं रहता था, उसे अस्त-व्यस्त कर दिया। Yatağımı deviriyor, Mukaddes Kitapla ilgili yayınlarımı etrafa fırlatıyor ve koğuştaki bana ait kısmı darmadağın ediyorlardı. |
(अय्यूब 1:7) लेकिन सोचिए, अगर शैतान वाकई में परमेश्वर का जासूस होता, तो उसे परमेश्वर को यह क्यों बताने की ज़रूरत पड़ती कि वह “पृथ्वी पर इधर-उधर घूमते-फिरते” आ रहा है? Bu casuslar, seyahat edip topladıkları bilgileri krala bildirirlerdi (Eyüp 1:7). Ancak, İblis gerçekten de Tanrı’nın casusu olsaydı, O’na “dünyada gezinip dolanmaktan geliyorum” diye bir açıklama yapması gerekir miydi? |
लेकिन अगर एक घर गंदा है और टूटी-फूटी पुरानी चीज़ें इधर-उधर बिखरी पड़ी हैं तो यह देखकर कोई भी राज्य के संदेश की तरफ हरगिज़ आकर्षित नहीं होगा। Fakat kirli bir ev ya da darmadağın eşyalar büyük olasılıkla Gökteki Krallık mesajına gölge düşürür. |
जब एक इंसान बिना किसी मकसद के चैनल-पर-चैनल बदलता रहता है या इंटरनेट पर इधर-उधर की जानकारी देखता है तो वह उस “निर्बुद्धि जवान” की तरह ही गलत रास्ते पर चल रहा होता है। Bir kişinin, ‘yüreği sağduyudan yoksun genç’ gibi kendini ayartıcı bir duruma sokmasının bir yolu amaçsızca televizyon kanallarında dolaşmak ya da internette sörf yapmaktır. |
इस मामले में संसार के स्तर और सिद्धांत हमेशा बदलते रहते हैं, मानो वे हवा के थपेड़ों से कभी इधर तो कभी उधर भटकते रहते हैं। Bu konudaki dünyevi standartlar ve yönlendirmeler sanki rüzgârlarla savruluyormuş gibi bir o yana bir bu yana gidip gelmektedir. |
सोनु उधर रहता है। Mammon uyudu. |
घर में होनेवाली बहुत सारी दुर्घटनाओं का कारण होता है, चीज़ों का इधर-उधर बिखेर देने की आदत। Evlerdeki kazaların birçoğu düzensizlikten kaynaklanmaktadır. |
श्रीमान जोंबी, इधर आओ! Bu tarafa Bay Jombie. |
अगर आप ‘ठग-विद्या की हर एक बयार से उछाले, और इधर-उधर घुमाए नहीं जा रहे’ हैं, तो यह भी इस बात का सबूत है कि आप उन्नति कर रहे हैं। Eğer “öğretişin her yeli ile çalkanan ve öteye beriye sürüklenen” bir kişi değilseniz bu da ilerlediğinizin bir kanıtıdır. |
वह उसे उठाती है और इधर-उधर देखती है, मगर सड़क पर कोई दिखायी नहीं देता। Eğilip onu alır ve çevrede kimse var mı diye etrafa bakınır; ancak sokak bomboştur. |
ताई-चान, इधर आओ, यह घंटी बजाओ. Tai-Chan gel buraya, çanı çal. |
१० पौलुस ने आध्यात्मिक बालक के एक और गुण की तरफ़ संकेत किया जब उसने चेतावनी दी: “हम आगे को बालक न रहें, जो मनुष्यों की ठग-विद्या और चतुराई से उन के भ्रम की युक्तियों की, और उपदेश की, हर एक बयार से उछाले, और इधर-उधर घुमाए जाते हों।” 10 Pavlus şu uyarıyı yaptığı zaman, ruhi bir bebeğin diğer bir özelliğine değindi: “Artık insanların aldatıcılığı ile, kurnazlık ile, delâlet hilelerine göre, öğretişin her yeli ile çalkanan ve öteye beriye sürüklenen çocuklar olmıyalım.” |
कीटनाशक और PAHs पदार्थ पूरी तरह वाष्पशील नहीं होते, इसलिए वे हवा में इधर-उधर उड़ते हैं और फिर से कालीन या दूसरी सतहों पर जम जाते हैं। Böcek ilaçları ve PAH’lar yarı uçucu olduklarından buharlaşır, havada ve sonra yine halıların ya da diğer yüzeylerin üzerine inerler. |
ऐसा करने से आपका दिमाग व्यस्त रहेगा और आपके विचार इधर-उधर नहीं भटकेंगे। Böyle yapmak zihnini meşgul etmeye ve düşüncelere dalmanı engellemeye yardım edebilir. |
शैरन: एक पल में मेरी दुनिया इधर की उधर हो गयी। Sharon: Yaşamım bir anda değişti. |
Hintçe öğrenelim
Artık इधर~उधर'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.