Hintçe
Hintçe içindeki तरुण ne anlama geliyor?
Hintçe'deki तरुण kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte तरुण'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki तरुण kelimesi genç, ergen, gençlik, ergin, yetişkin için anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
telaffuz dinle
तरुण kelimesinin anlamı
genç(juvenile) |
ergen(pubescent) |
gençlik(young) |
ergin(pubescent) |
yetişkin için(adult) |
Daha fazla örneğe bakın
१० कुछ तरुण दम्पत्तियों ने बेऔलाद रहने का निश्चय किया है। 10 Bazı genç çiftler, çocuksuz kalmaya karar verdiler. |
(इब्रानियों ४:१२) मासेडोनिया, ग्रीस, के एक तरुण के मामले यह सच था। (İbraniler 4:12) Yunanistan’ın Makedonya bölgesinde yaşayan bir genç, bu sözlerin doğruluğunu bizzat gördü. |
१९ निश्चय कोई भी व्यक्ति जो परादीस रूपी पृथ्वी पर तरुण और पूर्ण स्वास्थ्य में होगा, कभी मरने के लिये इच्छुक नहीं होगा। 19 Cennette gençlik ve kâmil sağlık içinde yaşayan hiç kimse kuşkusuz hiçbir zaman ölmek istemeyecek. |
तरुणा अपने तजुरबे से जानती है कि इस तरह के बाहरी दबाव का क्या ही ज़बरदस्त असर हो सकता है। Trudy böyle bir etkinin ne kadar güçlü olabileceğini kendi tecrübesinden biliyor. |
उस पहले अध्ययन से, उस तरुण ने शीघ्र ही अपना जीवन बाइबल की मान्यताओं के अनुरूप किया। İlk tetkikten itibaren bu genç adam hayatını hemen Mukaddes Kitabın standartlarına uydurmaya özen gösterdi. |
(इब्रानियों २:१) उदाहरणार्थ, एक तरुण भाई पाठशाला में एक तरुणी के साथ अनैतिक रूप से फँस गया। (İbraniler 2:1) Örneğin, genç bir birader okulda bir genç kızla ahlaksız bir ilişki kurdu. |
भाई तरुण ने कैसे अपनी मर्यादा पार कर दी? Harris biraderin haddini bilir davranmadığını neden söyleyebiliriz? |
१० परंतु, विषैली “हवा” के अन्य स्रोत हैं जो नैतिक मान्यताएँ नष्ट कर सकते हैं और तरुण मनों को कठोर बना सकते हैं। 10 Fakat ahlaki değerleri yok edebilecek ve gençlerin zihinlerini sertleştirebilecek zehirli “hava”nın başka kaynakları da var. |
जनवरी ७, १९४० के रोज़, फ्रांज़ राइटर और पाँच अन्य तरुण ऑस्ट्रिया-वासियों के सिर गिलोटिन द्वारा काट दिए गए। FRANZ REİTER ve diğer beş genç Avusturyalı, 7 Eylül 1940 tarihinde giyotinle idam edildi. |
“कभी-कभी यूँ लगता है कि मानो दुनिया के लोग मज़े लूट रहे हैं,” एक तरुणी ने कहा। Genç bir kadın şöyle dedi: “Bazen dünyevi insanlar eğleniyor gibi görünür, fakat sen de belirli bir duruma yakalanırsan, bunun eğlence olmadığını görebilirsin.” |
(नीतिवचन २०:११) तरुण याकूब और एसाव के बारे में यह सच था। (Süleymanın Meselleri 20:11) Bu sözler, genç oldukları zaman, Yakub ve Esav için geçerliydi. |
उस तरुण ने फिर से वही जाने-पहचाने गुस्से को उसके भीतर उमड़ते हुए महसूस किया। Delikanlı önce, çok iyi tanıdığı öfkenin içinde geliştiğini hissetti. |
भाई तरुण कैसे अपनी मर्यादा में रहे? Harris birader nasıl haddini bilir davrandı? |
“फ़ौरन—आरम्भ में ही, अपने माता-पिता को बताएँ, प्राचीनों को बताएँ,” एक तरुण मसीही प्रोत्साहित करता है, जिस ने ऐसी मदद से लाभ प्राप्त किया। Böyle bir yardımdan faydalanan, İsa’nın genç bir takipçisi “hemen, daha başlangıçta ana-babana söyle, ihtiyarlara söyle” diye uyarıyor. |
अभी-अभी उद्धृत तरुण ने व्यभिचार का गुप्त अभ्यास जारी रखा था। Düşünceleri aktarılan bu genç adam gizlice fuhuş işlemeyi alışkanlık haline getiriyordu. |
आर्टफ़ुल डॉजर, डिकन्ज़ के उपन्यास, ऑलिवर ट्विस्ट, का एक तरुण पॉकेटमार, आधुनिक सड़क के बाल अपराधी का एक अपेक्षाकृत सौम्य आद्यरूप था। Charles Dickens’in Oliver Twist adlı eserinde çizdiği genç yankesici tipi Artful Dodger, günümüz sokak soyguncusuna oranla nispeten zararsız bir örnektir. |
१२ डॉमिनिकन् रीपब्लिक् से एक तरुण बहन लिखती है: “जब मैं चार साल की थी, मैं एक धार्मिक पूर्व-प्राथमिक शाला से स्नातक उपाधि प्राप्त करनेवाली थी, जहाँ मैं ने पढ़ना लिखना सीखा था। 12 Dominik Cumhuriyetindeki genç bir hemşiremiz şunları yazıyor: “Dört yaşımdayken, okuma-yazmayı öğrendiğim dini bir anaokulundan mezun olmak üzereydim. |
राजेश और तरुणा को हक़ीकत में आपस में प्यार हो जाता है। Bu bağlılık, en yetkin biçimine aşkta ulaşır. |
भाई तरुण की अच्छी मिसाल से अकांक्षा ने क्या सीखा? Faye hemşire, Harris biraderin tutumundan ne öğrendi? |
मैं एक तरुण ऑस्ट्रेलियाई महिला थी जो लन्दन में असाधारण कार्य कर रही थी। Londra'da sıra dışı şeyler yapan Avustralyalı genç bir kadındım. |
फिर उस तरुण ने बाइबल का नियमित अध्ययन करना शुरू किया, जिस में का पहला अध्ययन सबेरे के दो बजे तक जारी रहा! Ondan sonra genç adam, Mukaddes Kitabı düzenli şekilde incelemeye başladı. İlk tetkik gece saat 2’ye kadar sürdü! |
परंतु जो माता-पिता यहोवा से प्रेम करते थे उन्होंने अपने बच्चों को अपने साथ रखकर उनके लिए अपनी तरफ़ से जितना हो सका उतना किया और इस प्रकार परमेश्वर की व्यवस्था को उनके तरुण दिलों में बिठाने के लिए उन्हें दिन में बहुत से अवसर मिल सके। Buna rağmen Yehova’yı seven ana-babalar bu işlerin çoğunu çocukları yanlarındayken yapar ve dolayısıyla gün boyunca onların genç yüreklerine Tanrı’nın Kanununu yerleştirmek için birçok fırsat bulurlardı. |
१० किशोरावस्था के तरुण-तरुणियों ने क्वेस्चनस् यंग पीपल आस्क—आंसर्स् दॅट वर्क नामक पुस्तक का अच्छा उपयोग किया है, दोनों, अपने वैयक्तिक अभ्यास में और अन्य तरुणों को गवाही देने में। 10 On üç ile on dokuz yaş arasındaki gençler, özellikle gençler için hazırlanan bir kitabı, hem şahsi tetkiklerinde, hem de diğer gençlere şahadette bulunurken kullanarak, çok iyi değerlendirdiler. |
पर इस्राएलियों को हितकर शब्द, ‘होठों के तरुण बैलों,’ के साथ परमेश्वर की ओर फिरने के लिए प्रोत्साहित किया गया। Ama İsrailliler sağlıklı sözlerle, evet, ‘dudaklarının takdimeleriyle’ Tanrı’ya dönmeye teşvik edildiler. |
Hintçe öğrenelim
Artık तरुण'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.