İzlandaca içindeki einn ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki einn kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte einn'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki einn kelimesi bir, yalnız, tek, tek bir anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

einn kelimesinin anlamı

bir

noun

Hún ráðlagði honum að fara þangað einn en hann taldi það ekki góð ráð.
O ona oraya tek başına gitmesini tavsiye etti fakat o onun iyi bir tavsiye olduğunu düşünmüyordu.

yalnız

noun

Pabbi minn sagði að ég gæti ekki farið einn til útlanda.
Babam bana yurt dışına yalnız gidemeyeceğimi söyledi.

tek

determiner

Hún ráðlagði honum að fara þangað einn en hann taldi það ekki góð ráð.
O ona oraya tek başına gitmesini tavsiye etti fakat o onun iyi bir tavsiye olduğunu düşünmüyordu.

tek bir

numeral

Guð hefur ákveðið að í hjónabandi eigi aðeins að vera einn maður og ein kona.
Tanrı’nın standardına göre evlilik tek bir erkekle tek bir kadın arasında olmalı.

Daha fazla örneğe bakın

14 Að læra að vinna: Vinna er einn af meginþáttum lífsins.
14 İş yapmayı öğrenmek: Çalışmak yaşamın temel bir yönüdür.
Af hverju er einn betri en margir?
Neden bir tanesi bir gruptan daha iyi olacak?
Hann réđst einn gegn Loka.
Loki'nin karşısına çıktığı için.
Það var bara einn hængur á þann daginn.
O gün sadece büyük bir sorun vardı.
Eins og ég segi nemendum minum, einn drykkur er einum of mikiđ.
Öğrencilerime dediğim gibi, tek bir içki bile bir içkiden fazladır.
Hvers vegna hætti einn þekktasti hjólreiðamaður Japans að keppa í hjólreiðum til að geta þjónað Guði?
Japonya’nın en iyi bisiklet yarışçılarından biri, neden Tanrı’yı memnun etmek uğruna kariyerinden vazgeçti?
Mundu að gleði kemur frá Guði og er einn af eiginleikunum sem mynda ávöxt andans.
Unutma ki sevinç Tanrı’dan gelir, O’nun ruhunun meyvesidir (Galatyalılar 5:22).
Veraldarsagan staðfestir þann sannleika Biblíunnar að menn geti ekki stjórnað sjálfum sér svo vel sé, því að um þúsundir ára hefur ‚einn maðurinn drottnað yfir öðrum honum til ógæfu.‘
Dünyevi tarih, insanların kendilerini başarı ile yönetemeyeceklerini söyleyen Mukaddes Kitap gerçeğini doğrular; binlerce yıldan beri “bir adamın diğer adam üzerine hâkimiyeti kendi zararına” olmuştur.
19 Í fjórða lagi getum við leitað hjálpar heilags anda af því að kærleikurinn er einn af ávöxtum hans.
19 Dördüncü olarak, mukaddes ruhun yardımını dileyebiliriz; çünkü sevgi bu ruhun meyvelerinden biridir.
„Bara einn drykk enn“
Bir İçki Daha
Einn sunnudaginn heyrði ég hins vegar nokkuð sem breytti viðhorfi mínu.
Fakat bir pazar günü ibadette bakış açımı tamamen değiştiren bir şey öğrendim.
Þannig hefur ‚einn maður drottnað yfir öðrum honum til ógæfu.‘
Böylece “bir adamın diğer adam üzerine hâkimiyeti kendi zararına” oldu.
Einn vottur að þessum viðskiptum er sagður vera þjónn „Tattannú landstjóra handan fljóts“ – sá sami og Tatnaí sem nefndur er í Esrabók í Biblíunni.
“Irmak Ötesi valisi Tattannu’nun” hizmetkârının ticari bir işleme tanıklık ettiğinden bahsediyor. Anlaşılan Tattannu Kutsal Yazılardaki Ezra kitabında adı geçen Tattenay’dır.
Jesús sagði: „Ekki mun hver sá, sem við mig segir: ‚Herra, herra,‘ ganga inn í himnaríki, heldur sá einn, er gjörir vilja föður míns, sem er á himnum.
İsa şunları söyledi: “Bana: Ya Rab, ya Rab, diyen her adam göklerin melekûtuna [krallığına] girecek değildir; ancak göklerde olan Babamın iradesini yapan girer.
„Maðurinn veit loksins að hann er einn í tilfinningalausri óravíðáttu alheimsins og er þar orðinn til einungis af tilviljun.“
“İnsan kendisinin ancak şans eseri ortaya çıktığı Evren’in duygusuz enginliği içinde yalnız başına olduğunu en sonunda anladı.”
HJÚKRUNARFRÆÐINGURINN Jæja, herra, húsmóður minni er sætasta konan. -- Herra, herra! þegar ́twas smá prating hlutur, - O, there'sa nobleman í bænum, einn París, sem vill leggja hníf um borð, en hún, gott sál, hafði sem sannfæringarstig sjá Karta, mjög Karta, eins og sjá hann.
HEMŞİRE Şey, efendim, benim metresi tatlı bayan. -- Tanrım, Tanrım! biraz prating şey, TWAS - O, şehirde There'sa soylu, paso bir Paris, gemide bıçak yatıyordu; ama, iyi ruh lief bir kurbağaya, bir çok kurbağası gördüğünüz gibi, onu görmek.
Einn andar ekki!
Yaralı tepki vermiyor!
Í könnun í Lundúnablaðinu Independent kom fram að fólk noti stundum bílinn jafnvel þótt það sé að fara styttri vegalengdir en einn kílómetra.
Aslında, Londra’nın günlük gazetesi Independent’ta yayımlanan bir araştırma, insanların bazen arabaları bir kilometreden de kısa mesafeler için kullandıklarını gösterdi.
Dag einn er ég viss um ađ ég sé hana aftur.
Bir gün onu tekrar göreceğime eminim.
3 Páll vissi að kristnir menn yrðu hver og einn að leggja sig fram um að stuðla að einingu til að geta haldið áfram að vinna vel saman.
3 Pavlus, İsa’nın takipçilerinin uyum içinde hizmet edebilmek için birliği korumak üzere ciddiyetle çaba göstermeleri gerektiğinin farkındaydı.
Ég sagðist ætla að kenna þeim í einn dag
Onlara bir günlüğüne ders vereceğimi söyledim
Opinberunarbókin 18: 21, 24 segir okkur um Babýlon hina miklu, heimsveldi falskra trúarbragða: „Einn sterkur engill tók upp stein, eins og mikinn kvarnarstein, og kastaði í hafið og sagði: ‚Svo voveiflega mun Babýlon kollvarpast, borgin mikla, svo að engar menjar skulu eftir verða.
Vahiy 18:21, 24 sahte dinin dünya çapındaki sistemi olan Büyük Babil hakkında bize şunları söylüyor: “Kuvvetli bir melek bir taş, sanki büyük bir değirmen taşı, kaldırdı; ve: Büyük şehir, Babil, böyle büyük düşüşle atılacak, ve artık asla bulunmıyacak, diyerek onu denize attı.
2 Rithöfundur nokkur telur að sviksemi sé einn af algengustu löstum okkar tíma.
2 Çağdaş bir yazar hainliğin günümüzde en sık karşılaşılan kötülüklerden biri olduğunu yazdı.
Ég kem til vinnu eftir einn eđa tvo daga.
Bir iki gün içinde işe döneceğim.
Fjķrir, ūrír, tveir, einn!
Dört, üç, iki, bir!

İzlandaca öğrenelim

Artık einn'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.