Taylandlı içindeki การอนุรักษ์สิ่งแวดล้อม ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki การอนุรักษ์สิ่งแวดล้อม kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte การอนุรักษ์สิ่งแวดล้อม'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki การอนุรักษ์สิ่งแวดล้อม kelimesi koruma, muhafaza, koruma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
การอนุรักษ์สิ่งแวดล้อม kelimesinin anlamı
koruma, muhafaza(conservancy) |
koruma(conservancy) |
Daha fazla örneğe bakın
ผมแค่อยากจะเล่าให้ฟังว่า พวกเราได้นําสิ่งนี้ไปใช้แก้ปัญหาระดับโลกที่มีอยู่มากมาย เปลี่ยนอัตราเด็กที่สอบตก ต่อสู้กับยาเสพติด ส่งเสริมสุขภาพของวัยรุ่น รักษาโรคซึมเศร้าหลังวิกฤตชีวิต (PTSD) ของพวกทหารผ่านศึกด้วยการอุปมาทางเวลา -- เป็นการรักษาอันอัศจรรย์ -- ส่งเสริมแนวคิดการพัฒนาอย่างยั่งยืนและการอนุรักษ์ ลดการฟื้นฟูสมรรถภาพทางกายที่ซึ้งมีอัตราการเลิกทํากลางคันถึงร้อยละ 50 ปรับเปลี่ยนคําวอนขอต่อพวกพลีชีพก่อการร้าย และเปลี่ยนแปลงปัญกาครอบครัวที่เกิดจากมุมมองทางเวลาที่แตกต่างกัน Sadece şunu eklemek istiyorum, bu yöntemi bir çok dünya problemine uygulayarak okulu bırakanların sayısını değiştiriyoruz, bağımlılıkla savaşıyoruz, gençliğin sağlığını güçlendiriyoruz, gazilerin travma sonrası depresyonlarını zaman benzetmeleriyle --mucize gibi-- iyileştiriyoruz. sürdürülebilirliği ve korunmayı teşvik ediyoruz, yüzde 50 bırakma oranı olan fiziksel rehabilitasyonu azaltıyoruz, intihar teröristliğine başvurmayı kesiyoruz, ve zaman-bölgesi çatışmaları sonucunda oluşan aile çatışmalarını düzeltiyoruz. |
เพราะเวลาที่เราถ่ายรูปนั้น ความคิดเราก็เปลี่ยนไป และลูกสาวผมก็โตขึ้นเรื่อยๆ และผมสามารถมองเห็นชีวิตคน ผ่านสายตาของลูกสาวผม และการโต้ตอบของเธอต่อสิ่งแวดล้อมต่างๆ Çünkü aynı resmi çeksek bile, bakış açılarımız değişiyor ve kızım yeni dönüm noktalarına ulaşıyor ve hayatı onun gözlerinden görmeye başlıyorum ve her şeyle nasıl etkileşimde olduğunu ve her şeyi nasıl algıladığını. |
นักวิจัยได้บอกกับผมว่า เมื่อเริ่มอนุรักษ์บริเวณนั้นเมื่อปี 1975 พวกเค้าคาดหวังว่าอะไรบางอย่างน่าจะเกิดขึ้น Oradaki bilim insanlarının bana söylediğine göre bu deniz rezervini 1975'te korumaya aldıklarında, bazı şeylerin olmasını ummuş ve beklemişlerdi. |
ถ้าคุณดูที่วิทยาศาสตร์ที่อยู่ข้างหนึ่ง วิทยาศาสตร์นั้นมีหลักเกณฑ์เหตุผลมาก ในการปฏิบัติต่อสิ่งแวดล้อมรอบมัน ในขณะที่ศิลปะที่อยู่อีกข้างหนึ่ง มักจะตอบสนองสิ่งแวดล้อมด้วยความรู้สึกและอารมณ์ Bir tarafta bilime bakarsanız, bilim çevresindekilere oldukça mantıklı bir açıdan yaklaşır, oysa ki sanat çevresindekilere karşı duygusal bir yaklaşım içindedir. |
เราจะดึงความทรงจําที่น่ากลัวจากในกล่องแรก มายังที่ซึ่งเป็นสิ่งแวดล้อมใหม่อย่างสมบูรณ์ได้หรือไม่ Tamamen farklı olan bu yeni ortama, ilk kutuda yaşanan korku anısını taşıyabilir miyiz? |
ใน เนเธอร์แลนด์ ได้ มี การ อนุรักษ์ ดอลเมน เอา ไว้ จน ถึง ทุก วัน นี้ ทั้ง หมด 53 แห่ง; 52 แห่ง ใน จํานวน ดัง กล่าว ตั้ง อยู่ ใน มณฑล เดรนเต. Hollanda’da 53 dolmen günümüze kadar korunmuştur; bunların 52’si Drenthe il sınırları içinde bulunuyor. |
หุ่นยนต์นั้นให้สิ่งแวดล้อมที่ปลอดภัย เพื่อที่จะให้หนูทดลองพยายามอย่างไรก็ได้ เพื่อให้ขาที่พิการทํางาน Robot, farenin sakat bacaklarını kullanmak için her şeyi denemesine izin veren güvenli bir ortam sağladı. |
โรเบิร์ต แมคเคร นักวิจัยคนสําคัญด้านบุคลิกภาพนี้ กล่าวว่า "คนที่มีบุคลิกภาพ "เปิด" มักจะมีความเชื่อทางการเมืองแบบเสรีนิยม หัวก้าวหน้า และเอียงซ้าย พวกเขาชอบสังคมที่เปิดและมีการเปลี่ยนแปลง -- ในทางกลับกัน ผู้คนที่มีบุคลิกภาพ "ปิด" มักจะมีความเชื่อทางการเมืองแบบอนุรักษ์นิยม ชอบสิ่งดั้งเดิม และเอียงขวา" Bu karakterin önde gelen araştırmacılarından Robert McCrae'nin dediğine göre; Liberal düşünceye bir şekilde yakınlığı olan ilerici, sol politik görüşlü, açık fikirli bireyler, değişen ve açık bir toplum istiyorlar. bunun yanında kapalı bireyler ise muhafazakar, gelenekçi, sağ politik görüşü tercih ediyorlar. |
และในทํานองเดียวกัน เรากลับไปได้ความคิดในแบบเก่า ๆ เกี่ยวกับ เซลล์ สิ่งมีชีวิต สิ่งแวดล้อม เพราะว่าเราไม่ได้คิดเกี่ยวกับ สเต็มเซลล์กระดูก เราคิดถึงโรคข้อเสื่อม ในแบบของโรคระดับเซลล์ Ve bir şekilde kendimizi şu fikri yeniden düşünürken bulduk: hücreler, organizmalar, çevreler, çünkü şimdi, kemik kök hücreleri hakkında düşünüyoruz, artirite hücresel hastalık olarak bakıyoruz. |
พวกคุณบางคนอาจต้องการ กระดาษชําระชนิดที่ผ่านการฟอกขาว มากกว่าชนิดที่เป็นมิตรต่อสิ่งแวดล้อม Tabi belki bazılarınız ekolojik olarak en zararsız tuvalet kağıdı yerine en çok ağartıcı içereni tercih ediyorsunuzdur. |
ขอบคุณที่คุณพยายาม อนุรักษ์ต้นโอ๊กที่มิลเลอร์สแควร์ไว้ Meşe ağacıyla yaptığın şey için sana teşekkür etmek istedim. |
ใน สหรัฐ อเมริกา หลาย นิกาย ทาง ฝ่าย โปรเตสแตนต์ อนุรักษ์ นิยม และ รวม ทั้ง นิกาย มอร์มัน ต่าง ก็ แสดง ตัว เป็น ภาคี ทาง การ เมือง. Amerika Birleşik Devletlerinde, Mormonlar da dahil, birçok tutucu Protestan dinleri, belirli bir siyasal yönelime sahip olmalarıyla tanınırlar. |
แต่ มี ประโยชน์ อะไร ที่ จะ อนุรักษ์ ของ เหล่า นี้ และ ขุด ค้น อดีต ของ เรา? Bu değerli kayıtları saklayıp geçmişe yolculuk yapmanın yararı nedir? |
การศึกษาเชิงการออกแบบจากเพื่อนร่วมงาน ที่ UC ซานตาบาบารา แนะว่าการอนุรักษ์ในแบบดังกล่าว จะช่วยให้สิ่งมีชีวิตที่ย้ายถิ่น เช่น ทูน่า ฟื้นฟูกลับมาในเขตน่านน้ําสากล Santa Barbara Üniversitesi'ndeki çalışma arkadaşlarımızın model çalışmasına göre bu rezervler ton balığı gibi göçmen balıkların açık denizlere dolmasını sağlayacak. |
การ วิเคราะห์ ด้าน เคมี อย่าง ระมัดระวัง เกี่ยว กับ พืช และ การ อนุรักษ์ ไว้ ซึ่ง ลักษณะ ทาง พันธุกรรม ของ พืช เหล่า นั้น นับ เป็น เรื่อง เร่ง ด่วน ที่ สุด แม้ สําหรับ พืช ชนิด ที่ รู้ จัก กัน อย่าง ดี แล้ว. Bitkilerin dikkatli bir kimyasal analizi ve genetik yönden korunmaları, iyi bilinen bitkiler için bile, öncelikle dikkat edilecek konu olma durumunu korumaktadır. |
หลังจาก 12 ปี ในป่าตามแนวชายฝั่งแอตแลนติก ในปี 2008 พวกเราได้ขยายงานอนุรักษ์ไปที่แพนทานัล ทางทิศตะวันตกของบราซิล ใกล้กับชายแดนโบลิเวียและปารากวัย Atlantik Ormanı'ndaki 12 yıl sonunda, 2008'de tapir konservasyonu çabalarımızı Bolivya ve Paraguay sınırı yakınlarındaki Brezilya'nın batı kısmında bulunan Pantanal'a genişlettik. |
มีกลุ่มหัวอนุรักษ์นิยมจํานวนมากในแคนาดา ซึ่งต่อต้านการเปลี่ยนแปลงนี้ Şaşırtıcı olmayacak bir biçimde Kanada'da tutucu elementler var, bu harekete karşı içerleyenler oldu. |
ข้อ เขียน ของ เขา ก่อ แรง บันดาล ใจ แก่ ชาว กรีก ที่ เปิด กว้าง ทาง ความ คิด และ ชาว ยิว หัว อนุรักษ์. Yazıları, açık görüşlü Yunanlıları da muhafazakâr Yahudileri de harekete geçiriyordu. |
เขตอนุรักษ์ฟื้นฟูได้จริง แต่ก็ต้องใช้เวลานานมากที่จะฟื้นฟู ปลาร็อคฟิช ปลาฉลาม หรือปลากะพงอายุ 50 ปี หรือปลารัฟฟีสีส้มอายุ 200 ปี Koruma altına alınan alanlar, bunun karşılığını verir. Ancak, 50 yaşındaki kayabalıklarını, kelerbalıklarını, köpekbalıklarını ya da levrekleri, 200 yaşındaki deniz levreklerini yerine koymak uzun zaman alıyor. |
มาร่วมกับดิฉันต่อสู้เพื่อความยุติธรรมทางสิ่งแวดล้อมและเศรษฐกิจ Çevresel ve ekonomik adalet içim savaşmama yardımcı olun. |
เรารู้ว่าสมองสามารถเปลี่ยนแปลงได้อย่างอัศจรรย์ และวิธีที่ดีที่สุดในการสร้างความเปลี่ยนแปลงนั้น แม้แต่ในผู้ใหญ่ คือการปรับเปลี่ยน สิ่งแวดล้อม Beynin olağandışı değişim kapasitesine sahip olduğunu biliyoruz ve bunu başarmanın en iyi yolu, yetişkinlerde bile, çevremizi değiştirmek ve modüle etmektir. |
และถ้าเราจะแก้ปัญหา และมองโลกในแบบที่ต่างออกไป ไม่ว่าปัญหานั้นจะเกิดขึ้นในการเมืองหรือธุรกิจ หรือเป็นปัญหาสิ่งแวดล้อม หรือการสร้างงาน บางทีเราอาจจะสามารถ มองเห็นปัญหาเหล่านั้นด้วยมุมมองใหม่ๆ เหมือนที่ทั้งการออกกําลังกาย และ การทํางานเป็นสิ่งที่ทําได้พร้อมๆกัน Ve eğer problemleri çözeceksek ve dünyaya gerçekten farklı bir açıdan bakacaksak, bu ister yönetimde ister iş dünyasında ister çevresel sorunlarda ister yeni iş alanları açmada problemleri yeni bir çerçeveye oturtma konusunda her iki durumunda doğru olduğunu belki düşünebiliriz. |
□ ทรัพยากร ธรรมชาติ ของ แผ่นดิน โลก จะ ได้ รับ การ คุ้มครอง อนุรักษ์ ไว้ และ ถูก ใช้ อย่าง สุขุม รอบคอบ เพื่อ ผล ประโยชน์ ร่วม กัน? □ Yeryüzünün doğal kaynaklarının özenle korunarak herkesin yararı için hikmetli şekilde kullanılmasını . . . |
สมาคมอนุรักษ์ธรรมชาติ Doğacılar topluluğu. |
การใช้ปุ๋ยเพิ่มปริมาณฟอสฟอรัสและไนโตรเจน ในสิ่งแวดล้อมมากกว่าเท่าตัว çevrede gübreler, fosfor ve nitrojeni ikiye katlamadan daha fazlasına sahipler |
Taylandlı öğrenelim
Artık การอนุรักษ์สิ่งแวดล้อม'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.