Taylandlı içindeki การปลูกป่าทดแทน ne anlama geliyor?

Taylandlı'deki การปลูกป่าทดแทน kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte การปลูกป่าทดแทน'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Taylandlı içindeki การปลูกป่าทดแทน kelimesi yeniden ağaçlandırma, ormanlandırma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

การปลูกป่าทดแทน kelimesinin anlamı

yeniden ağaçlandırma, ormanlandırma

(reforestation)

Daha fazla örneğe bakın

ฉันจะทําไปเรื่อยๆ เพื่อแพทริเซีย สมเสร็จตัวนึงที่เราจับและติดตามมันที่ป่าแอตแลนติก เมื่อหลายปีก่อน เพื่อริตาและลูกน้อยของมัน วินเซ็นท์ ที่แพนทานัล
Bunu adaşım Patrícia için yapmaya devam edeceğim, çok yıllar önce Atlantik Ormanı'nda yakalayıp izlediğimiz ilk tapirlerden biriydi; Pantanal'daki Rita ve yavrusu Vincent için.
ไม้ เถา เนื้อ แข็ง ชนิด นี้ จะ ใช้ มือ พัน ของ มัน เกาะ ไป ตาม ต้น ไม้ ให้ อาศัย ซึ่ง บาง ครั้ง เลื้อย ขึ้น ไป สูง ถึง 30 เมตร เหนือ พื้น ป่า.
(The Concise Oxford Dictionary) Bu bitki, sülük adı verilen tutunma organlarını kullanarak, bazen yüksekliği 30 metreye varabilen konukçu ağaçlara tırmanır.
ประเทศอิสราเอลเปลี่ยนทะเลทราย สู่แผ่นดินที่เหมาะแก่การเพาะปลูก
İsrail çölü tarıma elverişli bir toprak haline getirdi.
อะไรคือการปลูกถ่ายกล้ามเนื้อ
İşlevsel kas transferi nedir?
และด้วยเหตุนี้ เราเริ่มจะได้รับคําถามดั่งเช่น "ถ้าคุณสามารถปลูกชิ้นส่วนมนุษย์ได้ล่ะก็ คุณจะปลูกผลิตภัณฑ์สัตว์เช่นเนื้อหรือหนังได้หรือเปล่า"
Bunun üzerine şu tür sorular gelmeye başladı, "İnsan vücudu parçaları üretmek mümkünse, et ve deri gibi hayvansal ürünler de üretilebilir mi?"
เยเนซิศ 3:1 แจ้ง ดัง นี้: “งู เป็น สัตว์ ฉลาด กว่า สรรพสัตว์ ป่า ที่ พระ ยะโฮวา เจ้า ได้ ทรง สร้าง ไว้.
Tekvin 3:1’de şöyle okuyoruz: “RAB Allahın yaptığı bütün kır hayvanlarının en hilekârı olan yılandı.
ดาวิด สั่ง ให้ คืน ทรัพย์ สิน ทั้ง สิ้น ของ ซาอูล แก่ มะฟีโบเซ็ธ ทันที และ ให้ ซีบา กับ คน รับใช้ เพาะ ปลูก ใน ที่ ดิน ของ ซาอูล เพื่อ จัด หา อาหาร ให้ ครัว เรือน ของ มะฟีโบเซ็ธ.
Davut hemen Saul’un tüm malının Mefiboşet’e verilmesini emreder; toprağının Tsiba ve hizmetçileri tarafından ekilip biçilmesini, böylece Mefiboşet’in ev halkına yiyecek sağlanmasını ister.
เมื่อ ป่า ไม้ ถูก ทําลาย สัตว์ ก็ ไม่ มี ที่ อยู่ อาศัย, ที่ หลบ ซ่อน, รวม ทั้ง ไม่ มี แหล่ง อาหาร และ ที่ ทํา รัง.
Ormanlar yok edildiğinde hayvanlar da saklandıkları, beslendikleri ve yuva yaptıkları alanları kaybederler.
จากนั้นผมก็ใช้เวลาไปกับการอยู่ในฝันวัยเยาว์ของผม เดินไปรอบป่ากับเจ้าหมีตัวนี้
Sonra bütün günü çocukluk hayalimi yaşayarak yani ormanda bu ayının peşinde dolanarak geçirdim.
พืช ผล ที่ เขา ปลูก เจริญ งอกงาม เป็น อย่าง ดี.
Tarlaları çok verimliymiş, bol bol ürün alıyormuş.
" มีเด็กหญิงคนหนึ่ง อาศัยอยู่ในป่า "
Bir zamanlar ormanda yaşayan küçük bir kız varmış.
แค่สิทธิ์ในป่าไม้น่ะ
Kereste haklarını istiyorum.
ขณะ ที่ เรา เดิน เข้า ไป ใน ป่า ท่ามกลาง การ ประสาน เสียง ร้อง เพลง ของ นก และ เสียง ร้อง ของ ลิง เรา รู้สึก ทึ่ง เมื่อ มอง เห็น ต้น ไม้ โบราณ ซึ่ง มี ลํา ต้น ขนาด มหึมา สูง ถึง 60 เมตร.
Kuş cıvıltıları ve maymunların bağırtıları eşliğinde ormanda yürürken yaşlı ağaçların, yükseklikleri 60 metreye varan dev gövdelerine hayretle bakakalıyoruz.
วารสาร ไซโคโลจี ทูเดย์ กล่าว ว่า “นัก วิจัย กําลัง ค้น พบ ว่า การ ปลูก พืช ผัก เป็น อาหาร—ไม่ ว่า ทํา มาก หรือ น้อย—ส่ง ผล ดี ต่อ สุขภาพ ของ คุณ มาก กว่า ที่ ใคร ๆ เคย คิด.”
Psychology Today dergisi şöyle diyor: “Araştırmacılar, az ya da çok olsun kendi sebze meyvemizi yetiştirmenin sağlığımız için şimdiye kadar düşünüldüğünden çok daha yararlı olduğunu keşfetti.”
โอ้พระเจ้า เธอเรียกเขาว่าภูตแห่งป่า
Aman Tanrım, ona ormanın ruhu demı
จะ พบ นก เควตซัล ได้ ใน ป่า ดิบ ซึ่ง ปก คลุม ไป ด้วย เมฆ ณ ความ สูง 1,200 ถึง 3,000 เมตร เหนือ ระดับ น้ํา ทะเล.
Ketzaller 1.200 ila 3.000 metre yükseklikteki bulut ormanlarında bulunur.
ผม ได้ ปลูก บ้าน สร้าง เรือน ของ ผม เอง.
Kendi evimi yapmıştım.
27 ดัง นั้น ใน “วัน” ที่ หก สัตว์ บก ซึ่ง แยก ประเภท เป็น สัตว์ ป่า และ สัตว์ เลี้ยง ก็ ปรากฏ ขึ้น มา.
27 Böylece altıncı “günde”, yabanıl ve evcil olarak nitelenen kara hayvanları ortaya çıktı.
เขาต้องบอกเราสิ ถ้าเราไม่ได้ซื้อสิทธิ์ ในป่าไม้มาพร้อมกับที่ดินด้วย
Keresteden yoksun arazi satacak olsa bize söylerdi.
ไม่เร็วไปหน่อยรึ จะมาปลูกต้นสนตอนนี้
Bunun için biraz erken değil mi?
“ผม เป็น คน ป่า เถื่อน ดุ ร้าย”
“Kötü bir insan olduğumu fark ettim”
ขณะ เดิน ทาง กลับ ไป ยัง คีชีนอ เรา ขับ รถ ผ่าน ไร่ องุ่น ที่ ได้ รับ การ ดู แล รักษา อย่าง ดี ปลูก เรียง เป็น แถว ยาว เหมือน ไม่ มี ที่ สิ้น สุด ซึ่ง มี ผล องุ่น ที่ จวน จะ เก็บ เกี่ยว ได้ แล้ว.
Kişinev’e dönerken neredeyse toplanmaya hazır olan üzümlerin olduğu ve uçsuz bucaksız gibi görünen bakımlı üzüm bağlarının yanından geçiyoruz.
อย่าง ไร ก็ ตาม นัก วิจัย ไม่ เข้าใจ ว่า ทําไม หมา ป่า กิน แต่ หัว ปลา แซล์มอน.
Ancak araştırmacıların anlayamadıkları şey, kurtların som balığının sadece kafasını yeme alışkanlığı.
พ่ออยู่ในป่าใกล้กับต้นไม้ต้นใหญ่
O büyük ağaçların olduğu bir ormandaydı.
การ ตั้ง รกราก ของ ผู้ คน ใน บริเวณ ป่า ดง ดิบ ที่ มี ยุง ชุกชุม เป็น เหตุ ให้ มาลาเรีย ระบาด ใน บราซิล.
Sivrisineklerin istilası altında olan tropik ormanların yerleşim bölgesi haline getirilmesi, Brezilya’da sıtma salgınının patlamasına neden olmuştur.

Taylandlı öğrenelim

Artık การปลูกป่าทดแทน'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.

Taylandlı sözcükleri güncellendi

Taylandlı hakkında bilginiz var mı

Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.