Taylandlı içindeki โรคตาอักเสบ ne anlama geliyor?

Taylandlı'deki โรคตาอักเสบ kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte โรคตาอักเสบ'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Taylandlı içindeki โรคตาอักเสบ kelimesi Üveit anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

โรคตาอักเสบ kelimesinin anlamı

Üveit

(uveitis)

Daha fazla örneğe bakın

โรค ติด เชื้อ จะ ต้อง แพ้ ราบ คาบ; โรค แล้ว โรค เล่า จะ ถูก ขจัด ออก ไป.
Enfeksiyon hastalıkları yenilecekti; zaferler peşpeşe gerçekleşecekti.
ฉะนั้น สําหรับอีโบล่า ความกลัวที่น่าสับสนต่อโรคติดต่อ ที่ถูกตามมาด้วยผู้ป่วยบางราย ที่ถูกส่งตัวไปยังประเทศที่ร่ํารวย นําไปสู่การหันหน้าเข้าหากัน ของสังคมระดับโลก และด้วยการทํางานของอย่างทุ่มเท ของบริษัทวัคซีน ตอนนี้เรามีสิ่งเหล่านี้ วัคซีนอีโบล่าสองขนาน ที่อยู่ในการทดสอบประสิทธิภาพ ในประเทศที่มีอีโบล่า
Ebola için, salgın bir hastalığın paranoyak korkusu, birkaç vakanın refah ülkelere taşınmasının ardından küresel toplumu bir araya getirdi ve sıkı calışan aşı şirketlerinin çabalarıyla şimdi elimizde bunlar var: Ebola ülkelerinde etkinlik testlerinde olan iki Ebola aşısı--
ฉันจะทําไปเรื่อยๆ เพื่อแพทริเซีย สมเสร็จตัวนึงที่เราจับและติดตามมันที่ป่าแอตแลนติก เมื่อหลายปีก่อน เพื่อริตาและลูกน้อยของมัน วินเซ็นท์ ที่แพนทานัล
Bunu adaşım Patrícia için yapmaya devam edeceğim, çok yıllar önce Atlantik Ormanı'nda yakalayıp izlediğimiz ilk tapirlerden biriydi; Pantanal'daki Rita ve yavrusu Vincent için.
ผมแค่อยากจะเล่าให้ฟังว่า พวกเราได้นําสิ่งนี้ไปใช้แก้ปัญหาระดับโลกที่มีอยู่มากมาย เปลี่ยนอัตราเด็กที่สอบตก ต่อสู้กับยาเสพติด ส่งเสริมสุขภาพของวัยรุ่น รักษาโรคซึมเศร้าหลังวิกฤตชีวิต (PTSD) ของพวกทหารผ่านศึกด้วยการอุปมาทางเวลา -- เป็นการรักษาอันอัศจรรย์ -- ส่งเสริมแนวคิดการพัฒนาอย่างยั่งยืนและการอนุรักษ์ ลดการฟื้นฟูสมรรถภาพทางกายที่ซึ้งมีอัตราการเลิกทํากลางคันถึงร้อยละ 50 ปรับเปลี่ยนคําวอนขอต่อพวกพลีชีพก่อการร้าย และเปลี่ยนแปลงปัญกาครอบครัวที่เกิดจากมุมมองทางเวลาที่แตกต่างกัน
Sadece şunu eklemek istiyorum, bu yöntemi bir çok dünya problemine uygulayarak okulu bırakanların sayısını değiştiriyoruz, bağımlılıkla savaşıyoruz, gençliğin sağlığını güçlendiriyoruz, gazilerin travma sonrası depresyonlarını zaman benzetmeleriyle --mucize gibi-- iyileştiriyoruz. sürdürülebilirliği ve korunmayı teşvik ediyoruz, yüzde 50 bırakma oranı olan fiziksel rehabilitasyonu azaltıyoruz, intihar teröristliğine başvurmayı kesiyoruz, ve zaman-bölgesi çatışmaları sonucunda oluşan aile çatışmalarını düzeltiyoruz.
พระ ยะโฮวา ทรง ประณาม คน ที่ จงใจ ไม่ ทํา ตาม คํา สั่ง นี้ โดย ถวาย สัตว์ พิการ, ป่วย, หรือ ตา บอด เป็น เครื่อง บูชา.—มลคี.
Yehova, topal, hasta veya kör hayvanlar kurban ederek bu yönlendirmeye kasten itaatsizlik edenleri sert bir dille kınadı (Mal.
ข้าไม่สามารถปิดหูปิดตาแล้วปล่อยเรื่องนี้ไปได้หรอก
Bunu görmezden gelemem.
ใน ทาง ตรง กัน ข้าม ตั้ง แต่ สมัย ดาร์วิน เป็น ต้น มา สิ่ง ที่ เรา ได้ เรียน เกี่ยว กับ ดวง ตา นั้น แสดง ให้ เห็น ความ ซับซ้อน ยิ่ง กว่า ที่ เขา เคย เข้าใจ เสีย อีก.
Tersine, Darwin’in zamanından bu yana göz hakkında öğrenilen şeyler, gözün, Darwin’in o zaman bildiğinden çok daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ortaya koydu.
สิ่งที่ฉันต้องการคือ ทําให้ทุก ๆ วันของ ผู้ป่วยที่เป็นโรคพาร์กินสัน มีความรู้สึกเหมือนกับลุงของฉันในวันนั้น
Yapmayı dilediğim, her Parkinson hastasını o gün amcamın hissettiği gibi hissettirmek.
หาก คุณ แวะ ที่ โรง พยาบาล หมอ คน หนึ่ง อาจ บอก คุณ ว่า มี คลินิก สอง สาม แห่ง ใน ค่าย ที่ รักษา โรค ทั่ว ไป; กรณี ฉุกเฉิน และ คนไข้ อาการ หนัก ถูก แนะ ให้ ไป โรง พยาบาล.
Eğer hastaneye uğrarsanız, doktorlardan biri size, kampta basit hastalıkların tedavi edildiği birkaç klinik olduğunu, acil ve ağır vakaların hastaneye sevk edildiğini söyleyebilir.
เนื่อง จาก มี ความ ตึงเครียด อย่าง หนัก พวก เขา อาจ เจ็บ ป่วย เพราะ โรค ที่ เกี่ยว กับ กระเพาะ อาหาร และ มี อาการ ปวด ศีรษะ.
Aşırı stres nedeniyle mide ağrıları ve baş ağrıları çekebilirler.
หลอด น้ํา เหลือง ยัง เป็น เส้น ทาง สัญจร สําหรับ เชื้อ โรค ด้วย.
Hastalık yapan mikroorganizmalar da lenf damarlarını kullanırlar.
ในนี้มันมืด แต่ให้รู้ไว้ฉันขยิบตาตอบกลับ
Burası karanlık ama, ben de geri göz kırpıyorum.
แหม เราไม่ได้อยู่กันตามลําพัง หลังจากเราเลิกกัน
Yani ayrıldığımızdan bu yana birlikte pek vakit geçirmiyoruz.
พ่ออยากพูดกับแม่ ตามลําพังซักประเดี๋ยว
Annenle yalnız konuşmam gerekiyor.
สําหรับ ข้อมูล เพิ่ม เติม เรื่อง โรค ซึมเศร้า ดู เล่ม 1 บท 13.
Depresyon hakkında daha fazla bilgi için 1. Kitabın 13. Bölümüne bak.
เนื่อง จาก การ หมัก ต้อง มี จุลินทรีย์ ปาสเตอร์ จึง ให้ เหตุ ผล ว่า คง จะ ต้อง เป็น จริง เช่น เดียว กับ โรค ติด ต่อ.
Mayalanma için mikroplar gerekli olduğundan Pasteur, bulaşıcı hastalıklarla ilgili olarak aynı şeyin geçerli olması gerektiğini düşündü.
ต่อ จาก นั้น ไม่ นาน หน่วย เกสตาโป หรือ ตํารวจ ลับ มา ที่ บ้าน เรา โดย ไม่ ทัน รู้ ตัว ขณะ ที่ เรา กําลัง แยก คัด สิ่ง พิมพ์ เกี่ยว กับ คัมภีร์ ไบเบิล.
Kısa bir süre sonra, biz tam Mukaddes Kitaba dayalı yayınların sevkıyatı ile uğraşırken, gizli polis teşkilatı Gestapo’dan adamlar aniden evimize geldi.
ตับ อักเสบ อาจ เกิด จาก การ ดื่ม แอลกอฮอล์ มาก เกิน ไป หรือ การ ได้ รับ สาร พิษ.
Aşırı alkol tüketimi ya da toksinlere maruz kalma hepatite yol açabilir.
ถ้าเราทุกคนผลิตภาพที่มีหน้าตาคล้าย ๆ กัน เราก็จะเริ่มมั่นใจมากขึ้น ว่าพวกเราไม่บังคับให้เกิดความอคติทางวัฒนธรรม ในการวาดภาพจนเกินไป
Eğer hepsi birbirine benzeyen yüzler çiziyorlarsa onların kendi kültürel önyargılarını resme empoze etmediklerinden emin olmaya başlayabiliriz.
นั่นไม่ได้บอกว่า มาลาเรียถูกเอาชนะไม่ได้ ก็เพราะว่าดิฉันเชื่อว่า เราเอาชนะมันได้ แต่ถ้าเราต่อสู้กับโรคนี้ ตามลําดับความสําคัญของผู้คนที่มีชีวิตอยู่กับมัน
Bunu sıtmayı yok etmek imkansız olduğu için söylemiyorum çünkü bence bu mümkün fakat bu hastalığa belki de muzdarip olan insanların önceliklerini göz önünde bulundurarak saldırmalıyız.
บทความ ที่ สอง พิจารณา ว่า การ ให้ ตา มอง ที่ สิ่ง เดียว เสมอ การ พยายาม บรรลุ เป้าหมาย ฝ่าย วิญญาณ และ การ นมัสการ ประจํา ครอบครัว ตอน เย็น เป็น ประจํา สําคัญ อย่าง ไร ใน การ ช่วย ให้ ทั้ง ครอบครัว เข้มแข็ง ฝ่าย วิญญาณ.
İkinci makale ise tek bir şeye bakmanın, ruhi hedeflere erişmeye çalışmanın ve Aile İbadeti düzenlemesine sadık kalmanın tüm ailenin ruhi sağlığı için neden önemli olduğunu gösterecek.
คุณรู้ดีว่าเขามีประวัติเป็นโรคที่มีความผิดปกติ อารมณ์เป็น 2 ขั้ว
İstikrarsız geçmişinin farkındasınızdır.
และริมฝีปากที่สวยงามและตาและ.. ที่สมบูรณ์แบบ คุณกําลังที่สมบูรณ์แบบ ฉันตกหลุมรักกับคุณและ
Sen ne güzel, ne kadar iyi koku ve güzel dudakları ve gözleri ve.. mükemmel, mükemmel.
ผม ถูก ใส่ กุญแจ มือ อีก ทั้ง ถูก ปิด ตา และ ถูก โยน ขึ้น หลัง รถ บรรทุก รวม กับ อีก หลาย ๆ คน.
Kelepçe takıp gözlerimi bağladılar ve başka birçokları ile birlikte beni bir kamyonun arkasına attılar.
(โยบ 31:1) คล้าย กัน กษัตริย์ ดาวิด ตั้งใจ แน่วแน่ ว่า “ข้าพเจ้า จะ ไม่ ตั้ง สิ่ง เลว ทราม ไว้ ต่อ ตา ข้าพเจ้า.”
Kral Davut da şu konuda kararlıydı: “Adi şeyi gözümün önünde tutmam” (Mezm.

Taylandlı öğrenelim

Artık โรคตาอักเสบ'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.

Taylandlı sözcükleri güncellendi

Taylandlı hakkında bilginiz var mı

Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.