Taylandlı içindeki พูดคุย ne anlama geliyor?

Taylandlı'deki พูดคุย kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte พูดคุย'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Taylandlı içindeki พูดคุย kelimesi konuşmak, söylemek, sohbet, sohbet etmek, çene çalmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

พูดคุย kelimesinin anlamı

konuşmak

(speak)

söylemek

(speak)

sohbet

(chatter)

sohbet etmek

(chat)

çene çalmak

(chat)

Daha fazla örneğe bakın

คัมภีร์ ไบเบิล เตือน ว่า “แม้ [นัก พูด ที่ หลอก ลวง] จะ พูด คํา ไพเราะ อย่า เชื่อ เขา เลย.”—สุภาษิต 26:24, 25.
Mukaddes Kitap şöyle uyarıyor: “Onun [aldatıcı konuşanın] güzel söyleyişine inanma.”—Süleymanın Meselleri 26:24, 25.
ขอโทษนะฉันพูดดังไปรึเปล่า?
Pardon ama bunların hepsini dışımdan mı söyledim?
ข้าจะคุยกับเขาพรุ่งนี
Yarın kendisiyle konuşacağım.
และเมื่อฉันได้คุยกับผู้พิพากษาทั่วอเมริกา ซึ่งเป็นสิ่งที่ฉันทําอยู่ตลอด พวกเขาพูดเหมือนกัน คือ เราเอาคนที่เป็นอันตรายเข้าคุก และเราปล่อยให้คนที่ไม่อันตราย คนที่ไม่มีพฤติกรรมรุนแรงออกมา
Amerika'daki yargıçlarla konuştuğumda ki artık bunu sürekli yapıyorum, hepsi aynı şeyi söyledi tehlikeli insanları hapse attıklarını ve tehlikeli olmayan şiddet göstermemiş insanları saldıklarını.
เธอ จะ เริ่ม พูด เรื่อง การ ทํา ให้ ชีวิต สมรส ถูก ต้อง ตาม กฎหมาย อย่าง ไร?
Şimdi kocasına resmi nikâh konusunu nasıl açacaktı?
แต่ เมื่อ ให้ ทุก ส่วน ทํา งาน ร่วม กัน เพื่อ จะ พูด อวัยวะ เหล่า นี้ ก็ จะ ทํา งาน ได้ เช่น เดียว กับ นิ้ว ของ นัก พิมพ์ดีด ที่ ชํานาญ หรือ นัก เล่น เปียโน คอนเสิร์ต.
Fakat konuşmak için onları bir araya getirdiğinizde tıpkı usta daktilograf ve piyanistlerin parmakları gibi çalışırlar.
ทันใดนั้นก็พูดถึงพวก shrimp on the Barbie น่ะ
Konuyu hemen " Barbeküdeki karides " reklamına getiriyorlar.
4 ถ้า คุณ ได้ จําหน่าย “หอสังเกตการณ์” ฉบับ วัน ที่ 1 พฤษภาคม ไว้ คุณ อาจ พูด ดัง นี้:
4 Mayıs tarihli “Kule”yi verdiysen, şöyle diyebilirsin:
ทุกสิ่งที่ฉันพูดจะผ่านมาแล้วผ่านไป
Az önce söylediğim her şey gerçekleşecek.
เขาเคยพูดอะไรกับคุณ ที่ผมควรรู้บ้างไหม
Sana bilmem gereken bir şeyler söyledi mi?
ฉันพูดว่า ประทานโทษ นายนรกส่งมาเกิด
♪ Dedim ki, pardon sen çocuğun cehennemisin ♪ "
ถ้างั้นวันเสาร์หกโมง ก็พูดจริง
Yani Cumartesi 06:00 randevusu, doğru söylüyor.
6 ที่ จะ สื่อ ความ ด้วย วาจา เพื่อ ให้ ประชาชน ทราบ ข่าว ดี เรา ต้อง เตรียม ตัว ไม่ ใช่ เพื่อ พูด อย่าง ดื้อ รั้น ใน ความ คิด เห็น ของ ตัว เอง แต่ เพื่อ หา เหตุ ผล กับ เขา.
6 İyi haber hakkında insanlarla konuşurken, dogmatik konuşmamalı, fakat onları muhakeme yoluyla ikna etmeye çalışmak için hazırlıklı olmalıyız.
บางทีจ่าโดโนแวน อาจพูดถูก
Belki de Çavuş Donovan senin hakkında haklıdır.
เจ้าของ บ้าน ก็ เพียง แต่ พูด ตอบ ผ่าน ทาง ระบบ ติด ต่อ สื่อสาร ภาย ใน เท่า นั้น ไม่ เคย ออก มา พบ ฮัตสึมิ เลย.
Ev sahibi hep apartmanın konuşma cihazından yanıt verdi, hiçbir zaman dışarı çıkıp Hatsumi ile yüzyüze gelmedi.
แล้วคุณคุยกับใคร?
Peki kiminle konuştun?
อย่างแรก เนื่องจากทารกจะฟังเราอย่างตั้งใจ และเก็บข้อมูลในขณะที่พวกเราพูดคุยกัน พวกเขาเก็บสถิติในหัว
İlki bebekler bizi dikkatlice dinliyor, ve bizi dinledikçe istatistik tutuyorlar -- istatistik tutuyorlar.
คนจํานวนมากก็ลองเล่นดู ห้าวันที่เปิดให้ชม ลงท้าย เราได้ความคิดเห็นยาว 54 หน้าในสมุด ภัณฑ์รักษ์พิพิธภัณฑ์ที่นั่น บอกเราว่า ไม่เคยเห็น การพูดที่พรั่งพรูออกมาอย่างนั้น
Ancak bir sürü insan denedi ve beş günlük sürenin sonunda 54 sayfalık ziyaretçi defteri yorumları aldık ve oradaki küratörler böyle bir akını daha önce görmediklerini söylediler.
ไม่ ใช่ อย่าง นั้น แน่; ดัง นั้น จง พยายาม อย่าง หนัก ที่ จะ หยั่ง รู้ ค่า จุด ดี ใน ตัว คู่ สมรส และ แสดง ความ หยั่ง รู้ ค่า ของ คุณ ออก มา เป็น คํา พูด.—สุภาษิต 31:28.
Kuşkusuz hayır; öyleyse eşinizin iyi taraflarını takdir etmeye gayret edin ve takdirinizi söze dökün.—Süleymanın Meselleri 31:28.
อืม ไว้เราค่อยคุยเรื่องนี้กันทีหลังก็ได้ค่ะ
Buna sonra devam ederiz.
ถ้า การ สนทนา ดําเนิน ต่อ ไป ก็ ให้ พูด ถึง ข่าวสาร ราชอาณาจักร.
Sohbet gelişirse, Gökteki Krallık mesajını sun.
ฉันรู้ว่า ที่ฉันพูดไปนั้นยังไม่ชัดเจน
Az önce söylediğim şeyin tamamen açık olmadığını biliyorum.
พระ ธรรม วิวรณ์ ยัง พูด ถึง พระ เยซู ใน ฐานะ เป็น ผู้ นํา กองทัพ ทูตสวรรค์ ที่ ซื่อ สัตย์ ด้วย.
Yani Mikael, sadık meleklerden oluşan ordunun başıdır.
การ พูด แบบ หา เหตุ ผล เช่น นั้น ทํา ให้ เกิด ความ ประทับใจ ที่ ดี และ ทํา ให้ คน อื่น คิด เกี่ยว กับ เรื่อง นั้น มาก ขึ้น.
Böyle makul bir yaklaşım, insanlarda olumlu bir izlenim bırakır ve üzerinde düşünebilecekleri pek çok nokta görmelerini sağlar.
พ่อได้พูดอะไรกับพี่มั๊ย?
Sana bir şey söyledi mi?

Taylandlı öğrenelim

Artık พูดคุย'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.

Taylandlı sözcükleri güncellendi

Taylandlı hakkında bilginiz var mı

Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.