Taylandlı içindeki ที่เปิดกระป๋อง ne anlama geliyor?

Taylandlı'deki ที่เปิดกระป๋อง kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ที่เปิดกระป๋อง'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Taylandlı içindeki ที่เปิดกระป๋อง kelimesi açacak, açıcı, konserve açacağı, hafıza ünitesi, USB bellek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

ที่เปิดกระป๋อง kelimesinin anlamı

açacak

(can opener)

açıcı

(can opener)

konserve açacağı

(tin opener)

hafıza ünitesi

USB bellek

Daha fazla örneğe bakın

พวก เขา ทํา ให้ ทะเล เกลื่อน กลาด ไป ด้วย ถ้วย โฟม พลาสติก, กระป๋อง อะลูมิเนียม, แก้ว, ถุง พลาสติก, ขวด, และ สาย เบ็ด ตก ปลา ที่ พัน กัน นุงนัง เป็น ไมล์ ๆ.
Denize plastik bardaklar, alüminyum tenekeler, cam, plastik torbalar, şişeler ve birbirine dolanmış kilometrelerce uzunlukta misinalar atıyorlar.
นั่นคือ คุณย่อมไม่เติมน้ํา ลงไปในกระป๋องที่รั่ว
O da " sızdıran kovaya su konmaz. "
เป็นเวลาที่พวกหุ่นกระป๋องมันเปิดระบบอินฟาเรด
Tenekeler o zaman kızıl ötesine geçiyorlar.
ที่ทําให้เลวร้ายไปกว่านั้นก็คือ พทาเลตถูกพบอยู่ ในผลิตภัณฑ์ ที่เราต้องสัมผัสมันมากๆ เช่น ของเด็กเล่น กระป๋องเครื่องดื่ม เครื่องสําอางค์ และแม้แต่วัสดุที่ใช้ห่ออาหาร
Vaziyeti daha kötü yapan ftalatların bebek oyuncakları, içecek kutuları, kozmetik ürünler ve hatta gıda paketleri gibi çokça maruz kaldığımız ürünlerde bulunmasıdır.
หรือน้ําอัดลมกระป๋องนี้
Ya da bir şişe gazlı içecek mi?
กระป๋องสีกระป๋องนี้ ช่วยให้บริษัท ดัทช์ บอย เพนท์ รอดมาได้ เป็นสินค้าขายดี ราคามากกว่ากระป๋องตามท้องตลาด 35%
Bu boya kutusu Dutch Boy boya firmasını kurtardı ve onlara bir servet kazandırdı.
และ Starling General ก็มีการส่งอาหารกระป๋อง
Ve Starling Hastanesi de konserve yiyecek dağıtımı yapacak.
ไดอาน่า, เอาอาหารแห้งเครื่องกระป๋อง และน้ําเท่าที่จะเอาไปได้.
Diana, kolay kolay bozulmayacak yiyecekleri al, tankeri doldurabilecek kadar da su almalıyız.
เธอทิ้งพวกกระป๋องนั้นไว้ข้างล่าง
Aşağıdaki tüm kutuları sen doldurdun.
กิจกรรม เอะอะ โวยวาย รวม ไป ถึง การ ขับ รถ พลาง ตะโกน พลาง, การ โยน กระป๋อง เข้า ไป ใน สนาม บ้าน ของ ผู้ อื่น, และ การ ตี กัน.”
Serseriliklere, avaz avaz bağırarak arabayla dolaşmak, insanların bahçelerine içki kutuları atmak ve kavga çıkarmak gibi şeyler de dahildir.”
ได้ที่มันแช่เป็นวุ้นชักกระป๋องก็แจ๋ว
Canım buz gibi bira istiyor.
ไม่ มี ใคร แสดง ท่า ทาง ที่ ไม่ สุภาพ, ไม่ มี ใคร สูบ บุหรี่, ไม่ มี กระป๋อง [เครื่อง ดื่ม].
Ne bir sigara, ne bir içecek kutusu, ne de uygunsuz bir hareket.
เราไม่ควรพูดถึงเรื่องนี้ กับเบียร์มากกว่าสองกระป๋องตอนเที่ยงคืน?
Bu konuyu gece vakti birkaç bira eşliğinde konuşuyor olmamız gerekmez mi?
คอยดูซิว่าเจ้ารถกระป๋องนี่ จะไปได้ไกลสักแค่ไหน
Bakalım maceralı bir yolculuk yapabilecek miyiz?
อย่าง ไร ก็ ตาม กลาง ศตวรรษ ที่ 19 บริษัท ต่าง ๆ เริ่ม ผลิต กุ้ง มังกร กระป๋อง ด้วย เหตุ นี้ ผู้ คน มาก ขึ้น จึง ได้ มี โอกาส กิน อาหาร แสน อร่อย นี้.
Ancak 1800’lerin ortalarında üreticiler ıstakozun konservesini yapmaya başladı ve bu sayede daha fazla insan bu leziz yiyeceği tatma imkânı buldu.
พวกกระป๋อง
Tenekeler!
เมื่อ เดิน ผ่าน เนิน ทราย อัน กว้างขวาง ติด กับ ชาย ทะเล เขา ค่อย ๆ เดิน อย่าง ระมัดระวัง ผ่าน ขวด ที่ ถูก ทิ้ง เรี่ย ราด, กระป๋อง, ถุง พลาสติก, กระดาษ ห่อ หมากฝรั่ง และ ลูก กวาด, หนังสือ พิมพ์, และ วารสาร.
Deniz kıyısına yakın geniş kum tepeciklerini aşıp, atılmış şişeler, konserve kutuları, plastik torbalar, çiklet ve şeker ambalajlarının parçaları, gazete ve dergilerden oluşan çöp yığınının arasından dikkatle geçerek kendisine yol açtı.
ฉันรู้นิสัยคนพวกนี้ แกต้องจับโดนยัดกระป๋องแน่
Benimle gel,... yoksa bu pislikler senden konserve yaparlar.
คุณไม่ต้องอุ่นมันให้ร้อนเท่ากับ เวลาที่บรรจุกระป๋องด้วยแรงดัน เพราะแบคทีเรียโตในสภาพกรดไม่ได้
Onları basınçlı konserveleri ısıttığınız kadar ısıtmak zorunda değilsiniz, çünkü bakteri kaynakları asitte oluşamaz.
ผม แค่ ดื่ม เบียร์ หก กระป๋อง ต่อ เย็น วัน หนึ่ง.”
Akşamları sadece bir altılık kasa bira içiyorum.”
ไม้ฮอคกี้ พลุเก่าๆ 3 อัน แล้วก็กระป๋องอะไรเนี่ย
Hokey sopanız, 3 eski fişeğiniz ve bir kutu midye çorbanız var.
ตอนเราถ่ายภาพอาหารกระป๋องผ่าครึ่งซีก
İşte konserve kesitlerimizden bir tanesi.
ไม่เท่าไหร่ แค่หุ่นกระป๋อง
O kadar kötü değil, sadece aptal bir robot.
แต่ ปัจจุบัน อาหาร และ สินค้า ที่ บรรจุ ใน กระป๋อง และ ใน หีบ ห่อ มี แพร่ หลาย กว่า เมื่อ เทียบ กับ หลาย ปี ก่อน มาก ที เดียว ดัง นั้น หีบ ห่อ ที่ ใช้ แล้ว ทิ้ง จึง มี อยู่ ทั่ว ทุก หน ทุก แห่ง.
Ancak konserve ve paketlenmiş yiyecekler ile diğer ürünler şimdi yıllar öncesinden daha yaygın olduğundan, kullanıldıktan sonra atılan ambalajlar her yere dağılmış durumdadır.
เธอ กับหุ่นกระป๋องไว้ซ้อมลงนวม?
Sen ve G-2 idman robotun mu?

Taylandlı öğrenelim

Artık ที่เปิดกระป๋อง'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.

Taylandlı sözcükleri güncellendi

Taylandlı hakkında bilginiz var mı

Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.