Taylandlı içindeki วิ่งไล่จับ ne anlama geliyor?

Taylandlı'deki วิ่งไล่จับ kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte วิ่งไล่จับ'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Taylandlı içindeki วิ่งไล่จับ kelimesi etiket, saçak, piyes veya kitapta gereksiz ilâve, üzerine etiket iliştirmek, köpeğe takılan künye anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

วิ่งไล่จับ kelimesinin anlamı

etiket

(tag)

saçak

(tag)

piyes veya kitapta gereksiz ilâve

(tag)

üzerine etiket iliştirmek

(tag)

köpeğe takılan künye

(tag)

Daha fazla örneğe bakın

เรายังมีโอกาส ไม่เพียงแค่ฟื้นฟูจํานวนปลา แต่จะจับปลาได้มากขึ้น เพื่อเลี้ยงคนได้มากขึ้น กว่าที่เป็นอยู่ตอนนี้ด้วย
Bugün sahip olduğumuz şans, sadece balıkları geri getirmek değil ama şu bir gerçek ki daha fazla balık getirmek şimdikinden daha fazla insan besleyebilir.
ฉันจะทําไปเรื่อยๆ เพื่อแพทริเซีย สมเสร็จตัวนึงที่เราจับและติดตามมันที่ป่าแอตแลนติก เมื่อหลายปีก่อน เพื่อริตาและลูกน้อยของมัน วินเซ็นท์ ที่แพนทานัล
Bunu adaşım Patrícia için yapmaya devam edeceğim, çok yıllar önce Atlantik Ormanı'nda yakalayıp izlediğimiz ilk tapirlerden biriydi; Pantanal'daki Rita ve yavrusu Vincent için.
มอยร่า ควีน คุณโดนจับแล้ว ข้อหาสมรู้ร่วมคิด
Moira Queen, komplo kurmaktan tutuklusunuz.
ผมถูกคนบ้า จับตัวไว้
Bir manyak tarafından esir tutuluyorum!
ฉะนั้น วิธีการหนึ่งสําหรับการมองหาพวกมัน ก็คือการสร้างเครื่องตรวจจับ ที่ไวต่ออนุภาคสสารมืดที่ผ่านเข้ามา และชนกับมันมาก ๆ
( notrinolar ÇN ) Onları görmenin bir yolu, bir karanlık madde parçacığının çarpıp sekmesini ölçebilecek çok hassas saptayıcılar inşa etmek.
2 ใน แง่ หนึ่ง คุณ กําลัง ถูก ศัตรู แบบ นั้น ไล่ ตาม อยู่.
2 Aslında bir anlamda gerçekten de böyle bir düşman tarafından kovalanıyorsunuz.
ก่อนอื่น ไอ้ที่ถูกจับมันไม่จริงเลย
İlk olarak, o tutuklama tamamen saçmalıktı.
ไม่ น่า แปลก ใจ ผู้ คน ใน ท้องถิ่น รู้สึก โกรธ แค้น ที่ ปลา ใน น่าน น้ํา ของ พวก เขา ถูก จับ จน หมด สิ้น.
Halkın, balık rezervlerindeki düşüş nedeniyle kızgın olduğunu söylemeye herhalde gerek yok.
ผิดก็นุ่มจะมีเพี้ยน ลดแรงจับจริง
Yumuşak çene, aslında kavrama gücü azalan bozuk
๓ และเหตุการณ์ได้บังเกิดขึ้นคือพวกเขาวิ่งไปอย่างสุดกําลัง, และเข้ามาถึงบัลลังก์พิพากษา; และดูเถิด, หัวหน้าผู้พิพากษาล้มอยู่ที่พื้นดิน, และนอนจมกองเลือดก.
3 Ve öyle oldu ki var güçleriyle koşup yargı kürsüsüne geldiler; ve işte başhakim yere düşmüş kanlar içinde yatıyordu.
ฟาโรห์ ได้ สั่ง ระดม พล กําลัง ทหาร และ ไล่ ตาม ชาติ ยิศราเอล จน ถึง ตําบล พีฮาฮีโรธ.
Firavun ordusunu topladı ve Pi-hahirot yakınında olan İsrail’in peşine düştü.
มีโอกาส 50-50 ที่จะถูกจับกิน ถ้าไปงีบหลับผิดที่ผิดทาง
Yanlış yerde uyursan,% 50 ihtimal seni yiyebilirler.
แย่จังเลยนะ วิ่งเปลือยเป็นไมล์จะต้องมัน แน่ๆเลยอะ
Çok kötü, çünkü bu Çıplak Mil acayip olacak.
เธอไล่พวกเจฟเฟอร์โซเนียน ออกไปหรือยัง
Jeffersonian'ı kovmuştun, değil mi?
พวก เขา ถูก เยาะเย้ย และ ใส่ ร้าย, ถูก ฝูง ชน ขับ ไล่, และ ถูก ทุบ ตี.
Alaylara ve iftiralara hedef oldular, kalabalıklarca kovalandılar ve dövüldüler.
ดัง นั้น ใน ภาวะ ฉุกเฉิน การ ตอบ สนอง ต่อ ความ เครียด ของ ร่าง กาย คุณ จะ ช่วย ชีวิต คุณ ได้ เช่น มัน อาจ ทํา ให้ คุณ กระโดด หลบ รถยนต์ ที่ กําลัง วิ่ง มา.
Bu şekilde ani bir durum ortaya çıktığında vücudunuzun gösterdiği stres tepkisi hayatınızı kurtarabilir; üzerinize gelen bir arabadan kaçmanıza yardım ettiğinde olduğu gibi.
ฉันแค่ต้องการจับภาพมันไว้
Onları resimlemek istiyordum.
ฟังนะ ฉันรับปากคุณแล้ว ว่าเราจะจับชายคนนี้ให้ได้
Bu adamı yakalayacağız diye sana söz verdim.
นกเหล่านี้ถูกล่าเอาเนื้อ ที่ขายกันเป็นตันๆ และการไล่ล่านั้นง่ายดาย เพราะว่าเมื่อนกฝูงใหญ่ๆพวกนั้น บินลงมาที่พื้นดิน จะแน่นมากจน ผู้ล่าและผู้วางตาข่ายดักจับมากมายหลายร้อยคน จะมาที่นั่น และฆ่าพวกมันเป็นหมื่นๆตัว
Ton başına satılan etleri için avlandılar ve bunu yapmak oldukça kolaydı, çünkü bu koca sürüler yere indiklerinde oldukça yoğun oldukları için yüzlerce avcı ve tuzakçı birden ortaya çıkıp bu kuşların on binlercesini katledebilirdi.
วิ่งเลยเร็ว
Hadi, hadi, hadi!
โดย ถูก จับ ตัว ไป เป็น เชลย พวก เขา ถูก กล้อน ผม บน ศีรษะ จน เกลี้ยง “เหมือน กับ นก ตะกรุม” ซึ่ง ดู เหมือน เป็น นก แร้ง ชนิด หนึ่ง ที่ มี ขน อ่อน บน หัว เพียง ไม่ กี่ เส้น.
Sürgüne gönderilmekle, kafasında sadece birkaç tel saç olan bir “akbaba gibi başının keli” genişletildi.
คุณไล่ฉันออก
Beni kovuyor musun?
เด็ก หญิง คริสเตียน คน หนึ่ง พูด ตรง ๆ อย่าง นี้: “เมื่อ เด็ก ผู้ ชาย พยายาม คว้า มือ ฉวย แขน ดิฉัน ดิฉัน ต่อย เขา สุด แรง และ วิ่ง หนี!”
İsa’nın takipçisi bir genç kız açıkça şöyle ifade etti: “Bir çocuk beni tutmaya çalıştığında, olabildiğince sert şekilde onu yumrukladım ve koştum!”
ดัง นั้น ขอ ให้ เรา ทุก คน วิ่ง ต่อ ๆ ไป และ อย่า เลิก รา ใน การ วิ่ง แข่ง เพื่อ ชีวิต!
Şu halde, hepimiz koşmayı sürdürelim ve yaşam koşusunda pes etmeyelim!
(เสียงหัวเราะ) แล้วแมวน้ําตัวนี้ก็จับเพนกวินที่หัว มันพยายามสะบัดไปมา
(Kahkaha) Bu fok, bir pengueni kafasından yakalayıp onu ileri geri çekiştiriyor.

Taylandlı öğrenelim

Artık วิ่งไล่จับ'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.

Taylandlı sözcükleri güncellendi

Taylandlı hakkında bilginiz var mı

Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.