Taylandlı içindeki ยาแก้แพ้ ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki ยาแก้แพ้ kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ยาแก้แพ้'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki ยาแก้แพ้ kelimesi Antihistaminik, antihistaminik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ยาแก้แพ้ kelimesinin anlamı
Antihistaminik
|
antihistaminik
|
Daha fazla örneğe bakın
(ยะซายา 30:21; มัดธาย 24:45-47, ล. ม.) โรง เรียน กิเลียด ได้ สนับสนุน นัก เรียน ที่ สําเร็จ การ ศึกษา ให้ หยั่ง รู้ ค่า ชน ชั้น ทาส มาก ขึ้น. Gilead Okulu, mezunların sadık hizmetkâr sınıfını daha çok takdir etmesine yardım etti. |
โรค ติด เชื้อ จะ ต้อง แพ้ ราบ คาบ; โรค แล้ว โรค เล่า จะ ถูก ขจัด ออก ไป. Enfeksiyon hastalıkları yenilecekti; zaferler peşpeşe gerçekleşecekti. |
คํา พยากรณ์ เกี่ยว กับ พินาศกรรม ของ กรุง เยรูซาเลม ให้ ภาพ อย่าง ชัดเจน เกี่ยว กับ พระ ยะโฮวา ฐานะ พระเจ้า ผู้ ทรง ‘ประกาศ สิ่ง เหล่า นั้น ให้ ผู้ คน รู้ ก่อน สิ่ง เหล่า นั้น ได้ เกิด ขึ้น.’—ยะซายา 42:9. Yeruşalim’in yıkımıyla ilgili peygamberlik sözleri Yehova’nın, olacakları toplumuna ‘meydana çıkmadan önce işittiren’ bir Tanrı olduğunu net şekilde ortaya koyar (İşaya 42:9). |
โรยามีนัดสัมภาษณ์กับส.ส.แม็คกี้ ตอนบ่ายนี้ในตึก Roya'nın öğlen bu binada Kongre üyesi Mackie ile röportajı var. |
ผมแค่อยากจะเล่าให้ฟังว่า พวกเราได้นําสิ่งนี้ไปใช้แก้ปัญหาระดับโลกที่มีอยู่มากมาย เปลี่ยนอัตราเด็กที่สอบตก ต่อสู้กับยาเสพติด ส่งเสริมสุขภาพของวัยรุ่น รักษาโรคซึมเศร้าหลังวิกฤตชีวิต (PTSD) ของพวกทหารผ่านศึกด้วยการอุปมาทางเวลา -- เป็นการรักษาอันอัศจรรย์ -- ส่งเสริมแนวคิดการพัฒนาอย่างยั่งยืนและการอนุรักษ์ ลดการฟื้นฟูสมรรถภาพทางกายที่ซึ้งมีอัตราการเลิกทํากลางคันถึงร้อยละ 50 ปรับเปลี่ยนคําวอนขอต่อพวกพลีชีพก่อการร้าย และเปลี่ยนแปลงปัญกาครอบครัวที่เกิดจากมุมมองทางเวลาที่แตกต่างกัน Sadece şunu eklemek istiyorum, bu yöntemi bir çok dünya problemine uygulayarak okulu bırakanların sayısını değiştiriyoruz, bağımlılıkla savaşıyoruz, gençliğin sağlığını güçlendiriyoruz, gazilerin travma sonrası depresyonlarını zaman benzetmeleriyle --mucize gibi-- iyileştiriyoruz. sürdürülebilirliği ve korunmayı teşvik ediyoruz, yüzde 50 bırakma oranı olan fiziksel rehabilitasyonu azaltıyoruz, intihar teröristliğine başvurmayı kesiyoruz, ve zaman-bölgesi çatışmaları sonucunda oluşan aile çatışmalarını düzeltiyoruz. |
นั่น รวม ถึง การ กิน ยา ถูก ขนาด และ ถูก เวลา, ใน วิธี ที่ ถูก ต้อง, และ ด้วย เหตุ ผล ด้าน การ รักษา ที่ ถูก ต้อง. Bunun kapsamına doğru dozu doğru zamanlarda, uygun şekilde ve doğru bir tıbbi nedenle almak girer. |
(พระ บัญญัติ 22:8) เรา ไม่ ใช้ ยาสูบ, เคี้ยว หมาก, ใช้ ยา เสพย์ติด หรือ ยา ที่ ออก ฤทธิ์ ต่อ จิต ประสาท เพื่อ ได้ ความ เพลิดเพลิน. (Tesniye 22:8) Tütün kullanmayız, arekcevizi çiğnemeyiz ve alışkanlık yaratan ya da zihni körelten uyuşturucuları zevk için almayız. |
เมื่อ แก๊ง ยากูซา เห็น ว่า การ กู้ ยืม และ การ หา เงิน ใน ช่วง ทศวรรษ ปี 1980 นั้น ช่าง ง่าย ดาย สัก เพียง ไร พวก เขา จึง ก่อ ตั้ง บริษัท ต่าง ๆ และ กระโจน เข้า สู่ ธุรกิจ เก็ง กําไร อสังหาริมทรัพย์ และ หุ้น. Yakuza 80’li yıllarda kredi almanın ve bu sayede para kazanmanın ne kadar kolay olduğunu fark edince, firmalar kurdu; gayrimenkul ve hisse senedi spekülasyonu işine atıldı. |
เมายาชิบหายเลยว่ะ Kafam acayip uçmuş durumda. |
(ยะซายา 56:6, 7) เมื่อ ถึง ปลาย รัชสมัย พัน ปี ผู้ ซื่อ สัตย์ ทุก คน จะ ถูก นํา สู่ สภาพ มนุษย์ สมบูรณ์ โดย การ จัด การ ของ พระ เยซู คริสต์ และ เพื่อน ปุโรหิต ของ พระองค์ 144,000 คน. (İşaya 56:6, 7) Bin yılın sonuna doğru, İsa Mesih ve 144.000 kâhin arkadaşının hizmetleri sayesinde, tüm sadık kimseler insani kusursuzluğa erişecekler. |
ชน ยิศราเอล เตรียม พร้อม ที่ จะ ข้าม แม่น้ํา ยาระเดน เข้า ไป สู่ แผ่นดิน คะนาอัน. İsrailliler, Erden Nehrinden Kenân diyarına geçmek üzeredirler. |
(มาลาคี 3:2, 3) นับ ตั้ง แต่ ปี 1919 พวก เขา ได้ ก่อ ให้ เกิด ผล แห่ง ราชอาณาจักร อย่าง อุดม บริบูรณ์ ใน อันดับ แรก คือ คริสเตียน ผู้ ถูก เจิม คน อื่น ๆ และ ตั้ง แต่ ปี 1935 “ชน ฝูง ใหญ่” สหาย ของ พวก เขา ที่ เพิ่ม ขึ้น เรื่อย ๆ.—วิวรณ์ 7:9, ล. ม. ; ยะซายา 60:4, 8-11. (Malaki 3:2, 3) Onlar 1919’dan bu yana Gökteki Krallığın meyvelerini oluşturuyorlar; bu meyveler, önce İsa’nın meshedilmiş diğer takipçileriydi, 1935’ten sonra da arkadaşları olan ve sayıları giderek artan “büyük kalabalık” onlara eklendi.—Vahiy 7:9; İşaya 60:4, 8-11. |
ใน สมัย นั้น การ พยาบาล ผู้ ป่วย ไม่ ได้ เป็น อย่าง ที่ เรา เห็น อยู่ ใน ขณะ นี้ ยัง ไม่ มี ยา ฆ่า เชื้อ และ ยา ปฏิชีวนะ. O zamanlar, yani antiseptik ve antibiyotikler kullanılmadan önce hastanelerde bugünkü beklentilerimize cevap verecek tarzda bir bakım yoktu. |
ฉันต้องไปแก้ปัญหา Sook, bak. |
แต่ชื่อของยาชัดเจน Ama ilaç ismi belirgin. |
ฉันเรียนรู้ว่า มันผิดกฏหมายในประเทศเคนยา Bunun Kenya yasalarına aykırı bir şey olduğunu öğrendim. |
เรา เชื่อ ว่า แง่ คิด ต่อ ไป นี้ อาจ ช่วย แก้ สถานการณ์ นั้น ได้. Aşağıdaki teşviklerin bu durumu düzeltmeye yardım edebileceğine inanıyoruz. |
ผมอยากอยู่ที่นี่.. จนกว่าพวกคุณจะยอมแพ้สงคราม Teslim oluşunuzda burada olmak isterim. |
เธอต้องเีรียนรู้ความพ่ายแพ้อีก ตินติน Kaybetmekle ilgili bilmen gereken bir şey var. |
ชีวิต สมรส ประสบ ความ ทุกข์ อย่าง รุนแรง เมื่อ คู่ สมรส ใช้ แอลกอฮอล์ หรือ ยา เสพย์ติด ใน ทาง ผิด. Eşlerden birinde alkol veya uyuşturucu alışkanlığı varsa, evlilik büyük sıkıntı içine düşer. |
(ยะซายา 55:9; มีคา 4:1, ล. ม.) สติ ปัญญา ของ พระ ยะโฮวา นั้น เป็น “สติ ปัญญา ที่ มา จาก เบื้อง บน.” (İşaya 55:9; Mika 4:1) Yehova’nın hikmeti, “yukarıdan olan hikmet”tir. |
ฉันคงแพ้ การเลือกตั้ง พรุ่งนี้แน่ Yarın seçimi kaybedeceğim. |
(ยะซายา 9:6) คิด ดู สิ ว่า นี่ หมาย ถึง อะไร! (İşaya 9:6) Bunun ne anlama geldiğini düşünün! |
อาการ ถอน ยา อาจ รวม ถึง ความ กระวนกระวาย, หงุดหงิด, วิง เวียน, ปวด ศีรษะ, นอน ไม่ หลับ, ไม่ สบาย ท้อง, หิว, อาการ อยาก, ไม่ มี สมาธิ, และ อาการ สั่น กระตุก. Bıraktığınızda kaygı, sinirlilik, baş dönmesi, baş ağrısı, uykusuzluk, mide rahatsızlıkları, açlık, aşırı istekler, dikkat zayıflığı ve titreme gibi yoksunluk belirtileri baş gösterebilir. |
ชั้นจะไปหายาถอนพิษ แล้วออกไปจากที่นี่ Panzehiri bulacam ve buradan defolup gidicem. |
Taylandlı öğrenelim
Artık ยาแก้แพ้'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.