İngilizce içindeki broker ne anlama geliyor?

İngilizce'deki broker kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte broker'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki broker kelimesi (borsa) komisyoncu, simsar, hazırlamak, acente, kullanılmış eşya satıcısı, borsacı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

broker kelimesinin anlamı

(borsa) komisyoncu, simsar

noun (stock salesperson)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Brokers can give you advice on potentially lucrative investments.

hazırlamak

transitive verb (deal) (anlaşma, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The film studio managed to broker a deal with the agent for a major Hollywood star.

acente

noun (agent) (sigorta, vb.)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Laura phoned the broker in charge of her auto insurance.

kullanılmış eşya satıcısı

noun (used goods dealer)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

borsacı

noun (stock market agent)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Most of these securities are only available through stockbrokers.

İngilizce öğrenelim

Artık broker'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.