İspanyolca içindeki trago ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki trago kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte trago'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki trago kelimesi yutmak, yutkunmak, çok tüketmek, kana kana içmek, solumak, silip süpürmek, çok çalışmak, silip süpürmek, yalayıp yutmak, bir çırpıda yemek, hapur hupur yemek, yalayıp yutmak, silip süpürmek, yutmak, yutmak, yutmak, razı olmak, kabul etmek, boyun eğmek, aşırı tüketmek, büyük yudumlarla içmek, kafaya dikmek, yutma, bir yudum içki, büyük yudum, bir yudum, sertleştirici, kadeh, tek içki, yudum, bir yudum, yutkunma/yutma sesi, çekiş, kadeh içki, kadeh, yudum, yudum, yudum, bir yudum içki, ufak miktar, az miktar, içki, alkollü içki, yudum, lokma, aşırı benzin yakan araç, benzin yiyici araç, tükürdüğünü yalamak, tıka basa yemek, yapmak/kabullenmek, yutkunmak, tıka basa yemek, silip süpürmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
trago kelimesinin anlamı
yutmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ned masticó el chocolate y después lo tragó. |
yutkunmakverbo transitivo (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Polly tragó nerviosamente cuando el jefe le preguntó qué quería. |
çok tüketmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kana kana içmek(comida) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
solumakverbo transitivo (hava) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Después de varios momentos, el buzo salió a la superficie y tragó aire. |
silip süpürmek(yemek, mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Pete se tragó el puré de patata con hambre. |
çok çalışmak(ES, coloquial) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
silip süpürmek, yalayıp yutmak, bir çırpıda yemek, hapur hupur yemek(yemeği) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Devoró todo el paquete de galletas de una sentada. |
yalayıp yutmak, silip süpürmek(comer deprisa) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Los gatos engullieron el hígado de pollo ávidamente. |
yutmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El tsunami sepultó varios pueblos costeros. |
yutmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Bobby engullió su cerveza nerviosamente. |
yutmak(figurado, informal) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Un vaso de agua te ayudará a bajar esas píldoras. |
razı olmak, kabul etmek, boyun eğmek(argo) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sabía que terminarías cediendo. |
aşırı tüketmek(alcohol, coloquial) (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
büyük yudumlarla içmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kafaya dikmek(içki, vb., gayri resmi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
yutma(líquido) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Puse la píldora en mi lengua y di un buen trago de agua. |
bir yudum içki
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A Devin le gusta tomar un trago de whisky antes de dormir. |
büyük yudumnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El trago de cerveza de parrilla calmó la sed de Eddie. |
bir yudum(bebida) (içki) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Nos tomamos un trago de coñac para celebrar? |
sertleştirici(içki) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kadeh, tek içki, yudum
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Anoche me tomé tres tragos de vodka. Dün gece üç tek votka attım. |
bir yudumnombre masculino (içki) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un trago de whisky te calienta en las noches frías. |
yutkunma/yutma sesinombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El trago de Matt reveló lo nervioso que estaba al intentar completar su examen de matemáticas. |
çekiş(líquido) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kadeh içki, kadeh
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tomaré otro trago antes de marcharme. |
yudumnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El trago de limonada que dio Missy provocó que se ahogara. |
yudumnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Bebió un trago de la fuente. |
yudum(líquidos) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tomó un trago del elixir. |
bir yudum içki
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Necesitas un trago de brandy para calentarte. |
ufak miktar, az miktar(comida) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sólo le daré un bocado al helado. No quiero una copa entera. |
içki, alkollü içki
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Necesitamos algo de alcohol para esta fiesta. |
yudum
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) —¿Quieres más vino?
—No debería. Pero bueno, échame un poquito más. |
lokma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dave no te puede contestar. Tiene la boca llena de hamburguesa. |
aşırı benzin yakan araç, benzin yiyici araç(coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El auto es una esponja: hace 15 millas por galón o menos en la ciudad. |
tükürdüğünü yalamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cuando el álbum de Jessie se convirtió en un éxito, sus críticos se vieron obligados a humillarse. |
tıka basa yemek(coloquial) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Todos comieron hasta hartarse en el almuerzo. |
yapmak/kabullenmek(hoş olmayan bir şeyi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tendrás que hacer de tripas corazón, no hay otra opción. |
yutkunmaklocución verbal (sonido) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Sue tragó saliva cuando el entrevistador dijo su nombre. |
tıka basa yemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tenía tanta hambre que me puse a tragar como cerdo. |
silip süpürmeklocución verbal (AR, coloquial) (yemek) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Se tragaron la cena como un sapo. |
İspanyolca öğrenelim
Artık trago'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
trago ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.