İzlandaca içindeki eyra ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki eyra kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte eyra'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki eyra kelimesi kulak, Kulak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
eyra kelimesinin anlamı
kulaknounneuter Hann hlýtur að hafa verið nærri sama hæð og ég, því hann talaði beint í eyra mér. Yaklaşık olarak benim boyumda olmalıydı ki direkt olarak kulağıma doğru konuştu. |
Kulaknoun Hann hefir hneigt eyra sitt að mér, og alla ævi vil ég ákalla hann. Kulağını bana iğdirdiği için, ömrüm oldukça onu çağırırım. |
Daha fazla örneğe bakın
EYRA GRÆNSKVETTU ÇAYIR ÇEKİRGESİNİN KULAĞI |
Ef þú sérð hættumerki skaltu vera fljótur til að ljá heyrandi eyra. Eğer gençte bu tür belirtiler varsa, onu vakit geçirmeden dinleyin. |
Farðu þá eftir ráðleggingu Biblíunnar: „Hneig eyra þitt og heyr orð hinna vitru.“ O halde Mukaddes Kitabın şu öğüdünü dinle: “Kulağını iğ, ve hikmetli adamların sözlerini dinle.” |
Ūađ er ũmist í ökkla eđa eyra. Bu yüzden eylem var! |
Hún hafði alveg gleymt Duchess um þessar mundir, og var dálítið brugðið þegar hún heyrði rödd hennar nálægt eyra hennar. Oldukça Düşesi bu kez unutmuştu ve o biraz şaşırdı onun sesi onun kulağına yakın duydum. |
Móðirin vildi draga hann með ermi og tala flattering orð í eyra hans, en systir vildi láta vinna hana til að hjálpa móður sinni, en það myndi ekki hafa viðeigandi áhrif á föður. Anne kol onu çekin ve onun kulağına bir iltifat kelime konuşur; kız kardeşi, annesi yardım için yaptığı çalışmalardan bırakacaktı, ancak bu istenilen olmazdı baba etkisi. |
40 Ó, ástkæru bræður mínir, ljáið orðum mínum eyra. 40 Ey sevgili kardeşlerim, sözlerime kulak verin. |
En Jesús snertir eyra mannsins og læknar það. Fakat İsa adamın kulağına dokunup onu iyileştirir. |
Allt sem við þurfum til að bera vitni og lofa Jehóva er hlustandi eyra. Bütün arzumuz dinleyen bir kulak bulmaktır. |
Hann leit anxiously yfir öxl hans og hann talaði, og þá hækkaði sig á tiptoe, setja munninn nálægt eyra hennar og hvíslaði " Hún er undir málslið framkvæmd. " Diye konuştu omzunun üzerinden endişeyle baktı, ve sonra sessizce üzerine kendisi kaldırdı onun kulağına yakın ağzına koymak ve o cümle altında ́diye fısıldadı yürütme. ́ |
Þeir geta aðeins hvíslað í eyra okkar en eitt orð getur gefið manni mikið hugrekki eða breytt uppáhaldi í verstu martröð Sadece kulaklarımıza fısıldayabilirler ama tek bir kelime size cesaret verebilir...... ya da en büyük zevkinizi en kötü kâbusa dönüştürebilir |
Allar innihalda þær eftirfarandi hvatningu: „Hver sem eyra hefur, hann heyri hvað andinn segir söfnuðunum.“ — Opinberunarbókin 2:7, 11, 17, 29; 3:6, 13, 22. Aslında bu mesajların her biri şu ortak öğüdü içeriyor: “Kulağı olan işitsin, Ruh kiliselere ne diyor.”—Vahiy 2:7, 11, 17, 29; 3:6, 13, 22. |
8 Já, og þú heyrðir það eigi — já, þú þekktir það eigi — já, eyra þínu var eigi upp lokið frá þessum tíma, því að ég vissi, að þú mundir svikull verða og verða nefndur alögmálsbrjótur frá móðurkviði. 8 Evet ve sen işitmedin; evet, bilmedin; evet, o zamandan beri kulağın açılmadı; çünkü çok hainlik edeceğini biliyordum ve daha ana rahminden sana yasayı çiğneyen deniliyordu. |
1 aSonur minn. Ljá þú orðum mínum eyra, því að ég vinn þér eið, að sem þú heldur boðorð Guðs, svo mun þér vegna vel í landinu. 1 Oğlum, sözlerimi iyi dinle; çünkü sana yemin ederim ki Tanrı’nın emirlerini yerine getirdiğin sürece bu ülkede refaha kavuşacaksın. |
sérhvert eyra aftur heyra má, Körlerin gözü açılacak |
Það pierc'd að óttast holur í eyra þitt, hverju kvöldi syngur hún um yond granatepli tré: Bu seninki kulak korkulu oyuk pierc'd Gecelik o olduğu görüşündeydi nar ağacı söylüyor: |
Ūegar ég kynntist honum, var hann búinn ađ missa vinstri hönd og eyra. Ona katıldığımda, sol eli ve sol kulağı çoktan gitmişti. |
Ég vil ná eyra Guđs. Tanrı'nın kulağına ulaşmak istiyorum. |
Ég flýtti mér til hennar þegar hún steig upp úr vatninu, tók utan um hana og hvíslaði í eyra hennar: „Manstu hvernig við slógumst?“ Sudan çıkınca, onu kucaklamaya koştum ve kulağına “Hatırlıyor musun, nasıl kavga ederdik?” diye fısıldadım. |
" Það sem ég hef, " segir Phineas, " og það sýnir notkun mannsins alltaf að sofa hjá einum eyra opið, í ákveðnum stöðum, eins og ég hef alltaf sagt. " That var " dedi Phineas, " bir adam, her zaman tek bir uyku Ben her zaman söylediğim gibi, bazı yerlerde kulak açık,. |
Viđbrögđ ytra eyra eđlileg. İşitsel tepkiye olumlu yanıt veriyor. |
Hann sagði að hann vildi halda hina hans, svo aldrei bita eyra einhver á reglu. O onun arkadaşı tutmak istediğini söyledi, bu yüzden prensip olarak herhangi birinin kulağına biraz asla. |
9 Þótt Davíð væri syndugur og dauðlegur maður trúði hann að Jehóva léði bæn hans eyra. 9 Davud günahkâr ve ölümlü olduğu halde, yalvarışlarına Yehova’nın kulak vereceğine iman ediyordu. |
Hann snertir eyra Malkusar og græðir sárið. Malhus’un kulağına dokunarak yarayı iyileştirdi. |
Ég held ađ ūú getir beitt ađferđ hans til ađ öđlast shefa til ađ ná eyra Guđs. Shefa'ya ermek için onun yöntemlerini kullanabilirsin. |
İzlandaca öğrenelim
Artık eyra'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.