İzlandaca içindeki fæða ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki fæða kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte fæða'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki fæða kelimesi beslemek, doğurmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

fæða kelimesinin anlamı

beslemek

verb

doğurmak

verb

Hún er þunguð og er að fæða langþráð barn með hörðum hríðum.
Kadın gebedir ve çoktan beri beklenen çocuğunu doğurmak için ağrı çekmektedir.

Daha fazla örneğe bakın

Það spillir ekki fyrir að hvirfilkróna freyjubrárinnar býður upp á meira en nóg af girnilegu frjódufti og hunangslegi sem hvort tveggja er næringarrík fæða handa fjölda skordýra.
Bu ziyareti daha lezzetli hale getiren, papatyanın merkezinin çiçektozu ve balözü dolu olmasıdır; bunlar da böceklere iyi gelen, besin değeri yüksek yiyeceklerdir.
EFTIR að engillinn Gabríel segir hinni ungu Maríu að hún muni fæða son sem verði eilífur konungur, spyr hún: „Hvernig má þetta verða, þar eð ég hef ekki karlmanns kennt?“
MELEK Cebrail, Meryem adlı genç kıza, sonsuza dek kral olacak bir erkek çocuk doğuracağını söylemişti; bunun üzerine Meryem ona şöyle sordu: ‘Bu nasıl olur, bir erkekle ilişkim olmadı ki?’
Hvernig viltu fæða fylgjuna þína?
Plasentanı nasıl doğurmak istersin?
Þegar jörð var ekki enn alveg falla, og aftur undir lok vetrar, þegar snjór var bræddum suður hlíðinni minni og um mitt viður- stafli er partridges kom út úr skóginum morgni og kvöldi að fæða þar.
Zemin henüz oldukça kapalı değildi, ve tekrar, kış sonuna doğru zaman kar benim güney yamaçta ve ahşap kazık hakkında erimiş oldu, keklik çıktı ormanda sabah ve akşam orada beslemek için.
Sá sem etur hold mitt og drekkur blóð mitt, hefur eilíft líf, og ég reisi hann upp á efsta degi. Hold mitt er sönn fæða, og blóð mitt er sannur drykkur.“
Benim etimi yiyip kanımı içenin ebedî hayatı vardır; ben de onu son günde dirilteceğim. Çünkü benim etim hakikî yiyecek, ve kanım hakikî içecektir.”
Hvernig er okkur borin lystug fæða reglulega?
İştah açıcı gıda, muntazam bir şekilde bize nasıl dağıtılıyor?
Spendýr fæða lifandi afkvæmi sem næra sig á mjólk frá móðurinni.
Memelilerin yavruları canlı doğar ve annelerinden süt alırlar
Þessar þrjár undirstöðufæðutegundir fæða flesta jarðarbúa, að ótöldum búfénaði.
Bu üç temel besin kaynağı, çiftlik hayvanları bir yana, insanların da büyük çoğunluğunu besliyor.
Andleg fæða á réttum tíma
Vaktinde Sağlanan Ruhi Gıda
12 Andleg fæða streymir til okkar eins og fljót sem dýpkar og breiðir úr sér.
12 Ruhi gıdamız giderek genişleyen ve derinleşen bir nehir gibi, bize doğru akıyor.
Andleg fæða og drykkur frá orði Guðs, borin fram í gegnum skipulag hans, hafa haldið áfram að seðja þig.
Tanrı’nın Sözünden kaynaklanan ve O’nun teşkilatı kanalıyla devamlı olarak sağlanan ruhi gıda, size doyum vermeye devam etti.
Orð Guðs veitir okkur styrk til að fara eftir lífsreglum hans á sama hátt og næringarrík fæða veitir okkur þrek til að vinna.
Besleyici gıdanın çalışmak için güç vermesi gibi, Tanrı’nın Sözünü okumak da O’nun standartlarına göre yaşamak üzere güç verir.
Það er engu að síður andleg fæða sem er okkur nauðsynleg til að líða vel.
Yine de o bilginin iyiliğimiz için yaşamsal önemi olan ruhi gıda olduğunu unutmayalım.
Hugsanlegt er að sálmaskáldið hafi átt hér við orustuvöll þar sem hinir föllnu urðu fæða sjakalanna.
Mezmur yazarı ölülerin çakallara yem olduğu bir savaş alanından söz ediyor olabilir.
3 Alveg eins og kornið, sem Jósef dreifði, var Egyptum til lífs, eins er hin sanna andlega fæða kristnum mönnum lífsnauðsynleg, en þeir eru orðnir þrælar Jehóva með því að vígjast honum fyrir milligöngu hins meiri Jósefs, Jesú Krists.
3 Yusuf’un dağıttığı buğday Mısırlılar için hayati önem taşıdığı gibi, Daha Büyük Yusuf olan İsa Mesih vasıtasıyla kendilerini Yehova’ya vakfedip onun köleleri olan İsa’nın takipçilerini besleyen gerçek ruhi gıda da, o kadar hayatidir.
Fæða: Trjágróður, lauf og vatnagróður.
Beslenme: Taze ağaç dalları, yapraklar, su bitkileri
Stöðugur lærdómur á kenningum spámannanna, bæði í dag og til forna, styrktu mig í gegnum erfið og stundum þreytandi ár af því að fæða, uppfræða og næra sjö börn.
Devamlı olarak eski ve yeni peygamberlerin öğretilerini çalışmak, yedi çocuğuma doğum yaptığım, onları eğitip yetiştirdiğim zor ve çoğu zaman yorucu yıllarda beni ayakta tuttu.
Varðturninn – andleg fæða á réttum tíma
Dergileri—Uygun Zamanda Ruhi Gıda
Þessi mikla andlega fæða hefur verið sönnum tilbiðjendum um alla jörðina til blessunar.
Tüm bu ruhi gıda, Tanrı’nın dünyanın her yanındaki gerçek hizmetçileri için bir nimet olmuştur.
Þú gerir vafalaust margt fyrir börnin þín eins og að fæða þau, klæða og sjá þeim fyrir góðu heimili.
Elbette çocuklarınız için bir sürü şey yapıyorsunuz; örneğin onları doyurabilmek ve düzgün bir evde yaşamalarını sağlamak için özverilerde bulunuyorsunuz.
Ég tek undir með Veronicu sem sagði (á bls. 10 í bæklingnum): ‚Það er hræðilegt fyrir móður að fæða andvana barn.‘ “
Şöyle diyen Veronica’nın sözlerini tekrarlamak istiyorum (küçük kitabın 10. sayfasında): ‘Ölü bir çocuk doğurmak bir anne için korkunç bir şeydir.’”
En Gabríel róar hann og segir: „Óttast þú eigi, Sakaría, því bæn þín er heyrð. Elísabet kona þín mun fæða þér son, og þú skalt láta hann heita Jóhannes.“
Fakat Cebrail, “Korkma, Zekeriya; çünkü duan işitildi, karın Elisabet sana bir oğul doğuracak, onun adını Yahya koyacaksın” diyerek korkusunu yatıştırdı.
2005 - Adriana Iliescu varð elsta kona heims til þess að fæða barn, 66 ára gömul.
2005 - Adriana Iliescu, 66 yaşında doğum yaparak dünyanın en yaşlı annesi unvanını aldı.
Þeir gera sér ljóst að við lifum ekki á brauði einu saman. Andleg fæða á hverjum degi er ekki síður mikilvæg en að neyta líkamlegrar fæðu reglulega.
Onlar sadece ekmekle yaşamadıklarının farkındadırlar; her gün ruhi gıda almak, düzenli olarak yenen maddi yiyecek kadar önemlidir.
1 Og á þeim degi munu sjö konur þrífa í sama manninn og segja: Vér skulum sjálfar fæða oss og klæða, leyfðu oss aðeins að nefnast eftir þínu nafni og nem burt asmán vora.
1 Ve o gün, yedi kadın bir erkeği tutup diyecekler: Kendi ekmeğimizi yiyeceğiz ve kendi elbiselerimizi giyeceğiz; yeter ki senin adını taşıyalım; utancımızı bizden kaldır.

İzlandaca öğrenelim

Artık fæða'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.