İzlandaca içindeki forsenda ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki forsenda kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte forsenda'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki forsenda kelimesi öncül, önsayıltı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
forsenda kelimesinin anlamı
öncül
|
önsayıltı
|
Daha fazla örneğe bakın
Úthellt blóð hans átti líka að vera forsenda „fyrirgefningar synda.“ — Matteus 26:28; Jeremía 31:31-33; Hebreabréfið 9:22. İsa’nın dökülen kanı, aynı zamanda “günahların bağışlanması”nı sağlayacaktı.—Matta 26:28; Yeremya 31:31-33; İbraniler 9:22. |
En áframhaldandi andlegur vöxtur er forsenda þess að vera ‚rótfestur, uppbyggður og staðfastur í trúnni.‘ Bununla birlikte, ‘imanda köklenmiş, bina edilmiş ve sabit kılınmış’ kalabilmek için, ruhen sürekli olarak büyümek gerekir. |
Hver er forsenda þess að við séum sameinuð? Gerçek Hıristiyanların aralarındaki birliği sağlayan nedir? |
2 En sannleikurinn er sá að sterk trú er forsenda þess að við séum farsæl núna og hljótum hið fyrirheitna eilífa líf í framtíðinni. 2 Bununla birlikte, şimdi hayatta başarılı olmak ve gelecekte vaat edilen sonsuz yaşamı elde etmek istiyorsak, güçlü bir iman yaşamsaldır. |
Eigi að síður var Jesús að sýna fram á að blóð hans væri forsenda hjálpræðis. Yine de İsa, kanının, ebedi kurtuluş için zorunlu olduğunu belirtiyordu. |
Gróðurhúsaáhrifin eru forsenda lífs Sera Etkisi Yaşamsal |
Kildahl í The Psychology of Speaking in Tongues: „Kvíði er forsenda þess að geta þroskað þá hæfni að tala tungum.“ Kildahl, “sıkıntının dillerle konuşma yeteneğini geliştirmek için öncelikle gerekli olduğunu” söyler. |
10 Tókstu eftir að það kemur skýrt fram í fjórða kafla Efesusbréfsins að kærleikur er forsenda þess að við séum sameinuð sem þroskaðir kristnir menn? 10 Dikkat ederseniz Pavlus’un Efesoslulara yazdığı mektubun dördüncü bölümünde, birlik içinde olmanın anahtarının sevgi olduğu vurgulanır. |
Boðum trúna og kennum – forsenda þess að gera fólk að lærisveinum Öğrenci Yetiştirmenin İki Yönü: Duyurmak ve Öğretmek |
Hún getur skapað okkur kjöraðstæður til að rannsaka sjálf okkur — en það er forsenda þess að bæta sig. Kendi durumumuzu gözden geçirmemiz için uygun bir ortam sağlar, ki bu kişiliğimizi geliştirmemiz için şarttır. |
Hvaða forsenda er fyrir því að nota nafnið í þessum hluta Biblíunnar? Tanrı’nın isminin Mukaddes Kitabın bu kısmında kullanılması gerektiğini gösteren hangi kanıtlar var? |
(Efesusbréfið 5:1; 1. Jóhannesarbréf 4:16) Biblían segir að þekking á Jehóva og Jesú sé forsenda eilífs lífs. Yuhanna 4:16) Mukaddes Kitap Yehova ve İsa hakkında bilgi almanın sonsuz yaşam anlamına geldiğini söyler. |
Aðrir halda því fram að algert frelsi sé forsenda þess að við getum haft frjálsan vilja. Başkaları ise ancak sınırsız özgürlüğe sahip olursak özgür irademizin olabileceğini savunuyor. |
Með því að reisa dóttur Jaírusar upp frá dauðum var komin forsenda fyrir að trúa upprisuloforði Jesú. Yairus’un kızının diriltilmesi, İsa’nın dirilme vaadine inanmak için temel sağladı |
Á hvaða hátt er þolgæði orðið mjög mikilvæg forsenda hjálpræðis? Tahammül kurtuluş için hangi yönden hayatidir? |
Hver er forsenda lykill fúsrar undirgefni og hvaða verðmæta lexíu kennir sagan okkur? Gönüllü tabiiyetin anahtarı nedir ve tarih bize hangi büyük dersi verir? |
Forsenda hamingju Mutluluğun Bir Dayanağı |
18 Kærleikur er forsenda þess að við séum sameinuð. 18 Gerçek Hıristiyanların aralarındaki birlik sevgiden kaynaklanır. |
Hvers vegna er kærleikur svona mikilvæg forsenda þess að við séum hamingjusöm? Sevgi mutluluğumuz için neden o denli önemlidir? |
17 Ef engar sannanir eru fyrir fjársvikum og ekkert bendir einu sinni til þeirra er engin biblíuleg forsenda fyrir því að gera þær ráðstafanir sem greint er frá í Matteusi 18: 15-17. 17 Dolandırıcılık yapıldığına ilişkin bir delil, hatta hafif belirti bile yoksa, Matta 18:15-17’de kaydedilen adımları atmak üzere Kutsal Yazılara dayalı bir temel olmayacağına kuşku yoktur. |
Kærleiksfórn hans er forsenda þess að þeir geti losnað við ófullkomleikann og veikleikana fyrir fullt og allt. — Jóhannes 3:16; Rómverjabréfið 8:21, 22. İsa Mesih’in sevgi ifade eden kurbanlığı, onları kusurluluk ve zayıflıklarından kurtarıp kalıcı rahatlığı elde etmeleri için bir temel oluşturur.—Yuhanna 3:16; Romalılar 8:21, 22. |
En hvaða viðhorf eru forsenda fyrirgefningar? Oysa bağışlanmak için kişinin ne tutumu olmalı? |
7 Nákvæm þekking á vilja Guðs og ásetningi er forsenda þess að eignast hreint hjarta. 7 Temiz bir yüreğe sahip olmak için önemli taleplerden biri, Tanrı’nın iradesi ve amaçları hakkında tam bilgi edinmektir. |
Hann staðfesti þá trú að „náðarstaðan á dauðastundinni sé alger forsenda fyrir hjálpræði“ og hvatti ljósmæður til að skíra nýburann sjálfar ef líklegt virtist að hann myndi deyja. “Kurtulabilmek için, ölüm anında rahmete ermiş durumda bulunmak kesinlikle şarttır”, bu inancı yeniden savunarak, çocuk, ölecekmiş gibi göründüğü takdirde, vaftiz törenini yerine getirmeleri için onları teşvik etti. |
Skilningur er ekki forsenda samvinnu. İşbirliği için anlamanız, şart değil. |
İzlandaca öğrenelim
Artık forsenda'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.