İzlandaca içindeki hráefni ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki hráefni kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte hráefni'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki hráefni kelimesi hammadde, temel besin, temel gıda, Hammadde anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

hráefni kelimesinin anlamı

hammadde

Við efnaskiptin verður til koltvíildi sem við öndum frá okkur og plönturnar endurvinna sem hráefni í ljóstillífunina.
Bunun sonucunda çıkardığımız karbondioksidi, bitkiler fotosentez için hammadde olarak geri dönüşüme sokarlar.

temel besin

temel gıda

Hammadde

Við efnaskiptin verður til koltvíildi sem við öndum frá okkur og plönturnar endurvinna sem hráefni í ljóstillífunina.
Bunun sonucunda çıkardığımız karbondioksidi, bitkiler fotosentez için hammadde olarak geri dönüşüme sokarlar.

Daha fazla örneğe bakın

Kraminn sykurreyr [hráefni]
Şeker kamışı küspesi [hammadde]
Síðan notfærði hann sér efnafræði þekkingu sína og sagði: „Ef þú bræðir þennan silfu dal og blandar honum saman við rétt hráefni þá færðu silfurnítrat.
Kimya bilgisini kullanarak bana dedi ki, “Eğer bu gümüş doları eritir ve doğru bileşenlerle karıştırırsan gümüş nitrat elde edersin.
Alkunnugt er að við hina lífsnauðsynlegu ljóstillífun nota plönturnar koltvíildi og vatn sem hráefni til að framleiða sykrur og nota sólarljósið sem orkugjafa.
Yaşamsal fotosentez süreci sırasında, bitkilerin, şekerler oluşturmak üzere güneş ışınlarını enerji kaynağı olarak kullanıp hammadde olarak karbondioksit ve sudan yararlandıkları genelde bilinir.
Hann biđur um lista yfir hráefni.
Gerekli malzemelerin listesini çıkarmanı istiyor.
Laktósi [hráefni]
Laktoz [hammadde]
Vax [hráefni]
Vaks [işlenmemiş madde]
Frjókorn [hráefni]
Polen [hammadde]
Lesitín [hráefni]
Lesitin [hammadde]
Vegna álags nútímans virðist þægilegra að borða unninn „skyndimat“ en að matreiða úr nýju hráefni, og auðveldara að verja frístundunum við sjónvarpið eða tölvuna en að reyna eitthvað á sig.
Günümüzde çevrenin de baskısıyla, taze yiyeceklerden yemek hazırlamak yerine “hoşa giden [hazır] yemekler” yemek ve fiziksel bir aktiviteye katılmak yerine televizyon veya bilgisayar karşısında zaman geçirmek daha rahat gözüküyor.
Leirkeraleir [hráefni]
Çömlekçi çamuru [hammadde]
„Hér um bil öll hráefni matvæla eru berskjölduð fyrir fölsun. Þau þurfa ekki að vera dýr til þess,“ segir forstjóri fyrirtækis sem sérhæfir sig í matvælaráðgjöf.
Bir gıda güvenliği danışmanı “Bir ürünün içinde ekonomik değeri az olan maddeler bile taklitçiliğe açık” diyor.
Þessi einföldu hráefni mynda í sameiningu mikinn fjölda efnasambanda.
Bu basit malzemelerin karıştırılması sonucunda birbiriyle bağlantılı birçok olağanüstü kimyasal bileşim meydana gelir.
Vísindamenn, sem eyddu yfir fjórum árum í að rannsaka 2,5 milljónir sýnishorna í Gray-grasasafninu og Arnold-grasafræðigarðinum við Harvard-háskólann, gátu bent á yfir 5000 jurtir er mönnum hafði áður yfirsést sem möguleg hráefni til lyfjagerðar.
Harvard Üniversitesi’nin Gray Herbarium ve Arnold Arboretum botanik bahçelerinde 2,5 milyon numune üzerinde dört yıldan fazla çalışan bilim adamları, daha önceleri olası ilaç kaynağı olarak gözden kaçırılan 5.000’den fazla bitki türü saptadılar.
Stökkbreytingar eru það „hráefni“ sem þarf til að skapa nýjar tegundir.
Mutasyonlar yeni bir tür yaratmak için gerekli olan hammaddeleri sağlar.
En hjá sumum jurtum er það hráefni til framleiðslu mikilvægs efnahóps sem kallast sterar.
Bununla birlikte kolesterol, bazı bitkilerde, steroitler olarak adlandırılan bir grup hayati kimyasal maddenin başlangıç noktasını oluşturur.
Prótín [hráefni]
Protein [hammadde]
Slípað gler [hráefni]
Tabaka camlar [ham madde]
Þetta eru hráefni fæðunnar á borði illra anda sem er öll matreidd til að grafa undan trú fólks Jehóva.
Bunlar, Yehova’nın kavminin imanının temelini çürütmek amacıyla tasarlanan cinlerin sofrasındaki yiyeceklerin malzemeleridir.
Lykillinn að góðum mat alls staðar í heiminum er ferskt hráefni. Og í Taílandi er oftast nóg framboð af því.
Güzel yemek yapmanın bir sırrı, taze ürünler kullanmaktır ve Tayland’da genellikle bunlar elinizin altındadır.
Í fyrsta þætti sjást frumefni eða hráefni jarðarinnar umbreytast í sameindahópa.
İkinci perdede büyük moleküllere sıçrama olayı gösteriliyor.
Ár hvert verður verðhækkun á pappír og öðru hráefni sem notað er til að gefa boðskapinn um Guðsríki út í prentuðu máli eða á hljóðsnældum eða myndböndum.
Gökteki Krallık mesajının duyurulmasında kullanılan kağıt, kaset veya video kasetler gibi diğer malzemelerin maliyetlerinde her yıl artışlar olmaktadır.
IÐNBYLTINGIN í Bretlandi á 18. öld kallaði á ódýra og fljótlega leið til að flytja hráefni og vörur milli staða.
BRİTANYA’DA 18. yüzyılda endüstri devrimi başlayınca hammaddelerin ve üretimi tamamlanan malların taşınması için ucuz ve hızlı bir nakliye sistemine ihtiyaç doğdu.
Albúmín [dýra eða grænmetis, hráefni ]
Albümin [hayvan veya bitki, hammadde]
Dýraeggjahvíta [hráefni]
Hayvan albümini [hammadde]
Margar tilraunir fylgdu í kjölfarið og notaðir voru ýmsir orkugjafar og ólík hráefni.
Değişik enerji kaynakları ve hammaddeler kullanılarak daha birçok deney yapıldı.

İzlandaca öğrenelim

Artık hráefni'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.