İzlandaca içindeki stúlka ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki stúlka kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte stúlka'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki stúlka kelimesi kız, genç kız anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

stúlka kelimesinin anlamı

kız

noun

Hvađ er falleg stúlka eins og ūú ađ gera í smábæ eins og Ashburn?
Ee, senin gibi güzel bir kızı, Ashburn gibi küçük bir kasabaya getiren şey nedir?

genç kız

noun

Hvaða afstöðu tók fjórtán ára stúlka til blóðgjafa og með hvaða afleiðingum?
Ondört yaşındaki bir genç kız kan nakliyle ilgili hangi duruşu aldı ve hangi sonuçla?

Daha fazla örneğe bakın

Eins og ég væri furðuleg stúlka, skrítin stúlka...... eða jafnvel ekki stúlka af því að ég gat leikið
Sanki tuhaf ve garip bir kızmışım;...... hatta kız değilmişim gibi, sırf oynayabildiğim için
16 Karl, kona, piltur eða stúlka, sem er kynferðislega ögrandi í klæðaburði, er ekki að draga fram sanna karlmennsku eða kvenleika með því og vissulega ekki að heiðra Guð.
16 Bir erkek, kadın veya gencin cinsel açıdan tahrik edici şekilde davranıp giyinmesi, gerçek erkekliğe ya da kadınlığa bir şey katmadığı gibi, Tanrı’yı da kesinlikle onurlandırmaz.
Þessi stúlka er ekki fyrsta manneskjan sem Jesús reisti upp frá dauðum.
İsa’nın ölülerden dirilttiği ilk insan bu kız çocuğu değildir.
Rachel, ung bresk „au-pair“ stúlka í Þýskalandi, segir af eigin reynslu: „Taktu þátt í safnaðarlífinu alveg frá byrjun.
Almanya’da au pair olan Rachel isimli Britanyalı genç kişisel deneyimlerine dayanarak şu öneride bulundu: “Hemen cemaatle ilişkiye geçin.
Í borginni býr stúlka sem heitir Rahab.
Bu şehirde Rahab isimli bir kız yaşıyor.
Stúlka međ fornt nafn mun verđa drottning.
Adı eskilerden kalma bir kız kraliçe olacak.
Einu sinni, í landi bossa nova, bjķ stúlka sem hét Isabella.
Isabella isimli bir kız yaşardı.
Stúlka datt.
Bir kız düştü.
Slakađu á, stúlka!
Sakin ol, kızım!
Þessi stúlka mun valda þér og skipi þínu algerri tortimingu.
O kız sizin ve geminizin başına felaket yağdıracak.
Falleg stúlka sem leikur á sellķiđ.
Çello çalan kız çok güzelmiş.
Ūegar stúlka eins og Mary giftist inn í sjķherinn er henni alvara.
Mary Stuart gibi bir kız, bir askerle evlenmişse, bunları göze almıştır.
Hún var svo indæl stúlka.
Çok hoş bir kızdı.
Ūađ skyldi ūķ ekki vera stúlka Í ūessu bíķ-pítsuframtaki?
Bu pizza-sinema işinde bir kız söz konusu olabilir mi acaba?
Lýdía, stúlka sem ákvað að afla sér viðbótarmenntunar, sýndi að hún hafði andlegu málin skýr í huga er hún sagði: „Aðrir [sem ekki eru vottar] stunda framhaldsnám og láta efnishyggjuna þvælast fyrir sér, og þeir hafa gleymt Guði.
Ek eğitimi seçen Lydia adlı genç, dikkatini ruhi meseleler üzerinde topladığını gösteren şu sözleri söyledi: “Başkaları daha yüksek öğretimin peşine düşüp maddeciliğin kendilerine engel olmasına izin veriyorlar, onlar Tanrı’yı unuttular.
Hvaða afstöðu tók fjórtán ára stúlka til blóðgjafa og með hvaða afleiðingum?
Ondört yaşındaki bir genç kız kan nakliyle ilgili hangi duruşu aldı ve hangi sonuçla?
„Nágrannar okkar,“ andvarpaði stúlka sem var hrakin úr þorpi sínu.
Köyünden uzaklara sürülmüş bir kız ağlayarak, “komşularımız!” diyor.
Gestkomandi á einni samkomu tók eftir því hve fljótt lítil stúlka fann ritningarstað í biblíunni sinni og hversu vel hún fylgdist með þegar hann var lesinn.
İbadetlerimize katılan biri, küçük bir kızın söylenen ayeti kendi Mukaddes Kitabından çabucak nasıl bulduğunu ve okunurken dikkatle nasıl takip ettiğini fark etti.
Ég er heppin stúlka.
Şanslı bir kızım.
HVAÐ heldur þú að þessi litla stúlka sé að segja?
BU KÜÇÜK kızın ne söylediğini biliyor musun?
Ūetta er stúlka.
O bir kız.
Ūú hefur aldrei veriđ skynsöm stúlka.
Asla kurnaz bir kız olamadın.
Hugsađu ūér hversu dásamleg stúlka sem bađar sig myndi vera!
Düşün, banyo yapan bir kız nefis olmalı!
14 Önnur ung stúlka viðurkennir að henni hafi líka mistekist að kynnast Jehóva sem vini og föður. Hún hafi frekar litið á hann sem óhlutlægan anda.
14 Başka bir genç de, Yehova’yı bir Dost ve Baba olarak tanımayı ihmal ettiğini, O’nu daha çok, soyut nitelikte bir Ruh olarak görmüş olduğunu itiraf ediyor.
Falleg stúlka.
Çok güzel kız.

İzlandaca öğrenelim

Artık stúlka'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.